Yeni yıla girerken, 2012'in tartışmalara gebe olduğunu vurgulamıştık. Malumunuz Selim Kaya ve TJK yönetimini, özellikle Ömer Faruk Girgin, arasında ciddi problemler var. 2011'in son günlerinde açığa çıkmış ve ulusal medyaya yansımıştı. (İlk kıvılcıma buradan bakabilirsiniz.) Selim Kaya'nın bugün Takvim gazetesine vermiş olduğu röportajla gerilim iyice yükseldi.
Pek çok internet sitesi, haberi kullanarak konuyu gündeme getirdi. Peki iki kutup arasında neler yaşanıyor? Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki taraflardan sadece birinin konuşuyor olması olayın gerçek yüzüne ulaşma, daha net yorumlama çabamıza ket vuruyor. TJK başkanının, kendi şahsına ve mevkisine yöneltilen tüm bu iddialar karşısında cevap verme amacıyla bir basın toplantısı düzenlememiş olması yanlıştır. Günahlarıyla sevaplarıyla ekranların karşısına çıkıp kendini ifade etmelidir. Aksi takdirde bir müddet sonra yarışseverler başta olmaz üzere tüm yarış camiası 'suçlu da o yüzden konuşmuyor' düşüncesine kapılabilirler. Süreci bir de Ömer Faruk Girgin'den dinlemeye ihtiyacımız var. O nedenle ne Selim Kaya haklı diyebiliyoruz ne de Ömer Faruk Girgin haklı diyebiliyoruz. Dolayısıyla Selim Kaya röportajı üzerinden ikili arasındaki çatışmayı çözmeye çalışmak yanıltıcı olacaktır. Doğru yargılara varmamızın güçlüğü bir tarafa, bahsi geçen haberde belli bir akış, dolayısıyla bütünlük olmadığı için insan okurken daldan dala geçiyormuşçasına hissediyor. Biz bir kaç noktayı vurgulamakla yetineceğiz:
# İlk sorun Ömer Faruk Girgin'in sarfettiği iddia edilen sözler hakkında. Bu sayfaya iddiayı taşımayacağım ancak oldukça tehlikeli sulara yelken açmış durumdayız. Ömer Faruk Girgin'in söylediği iddia edilen 'o' sözler eğer ki kulaktan kulağa dolaşan şehir efsanesi niteliğine sahip cümlelerse Selim Kaya ucu bağlı olmayan iple kuyuya iniyor demektir. Eğer ki iddia edilen gerçekse Selim Kaya için hakkını arama, kendini savunma yolu sonuna kadar açıktır.
# Selim Kaya'nın antremanlara alınmadığını söylediği dönem ve buna karşı TJK tarafından sunulan gerekçe kati suretle açıklanmalıdır.
# Kaybettiğimiz jokeyler adına, başta Gürkan Oker ve Müslüm Tumbul olmak üzere, düzenlenen koşular 2012 yarış takviminde yer almamaktadır. Selim Kaya'nın gündeme getirdiği bu konuya cevap verilmelidir. Bu yarışlar hangi sebeple yarış takviminden çıkarılmıştır? Bu konunun tartışma arasında kaybolup, görmezden gelinmesi engellenmelidir. Oldukça yanlış ve üzüntü verici bir adımdır.
Selim Kaya'nın diğer sözlerini önemsemediğimiz anlaşılmasın. Yalnızca herhangi biri için yanlış yargılara kanaat getirmekten uzak duruyoruz. Sadece Veliefendi'de bulunan Basın Bürosu'nun kapatılma girişimleri, daha önce de pek çok kez gündeme gelen ahır tahsislerinde keyfiliğin olduğu iddiası dahi tartışmaları sıcak tutmaya yetecekken bir de Selim Kaya ve Ömer Faruk Girgin tansiyonu ilavesi konuları daha büyütecek gibi. Tartışmanın sona ermesi şu an için mümkün görülmüyor. Gerçek yüzler ortaya çıkıyor, günlük çıkarlar için kapışıyorlar diye düşenenler, Selim haklı, Selim haksız diyenler olacaktır fakat bir gerçek var ki tartışma at yarışları camiasına büyük zarar veriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder