55 Boy Geride Dördüncü Olmak

Tarihler 20 Ocak 2012'yi gösterirken standart bir İzmir yarış günü ile karşılaştığımızı sanıyorduk. Araplara maiden yarış konulmuştu. 4 yaşlılardı. Ancak yıl yeni bitmişti sonuçta, maidenda kalanlara yeni şanslar vermek gerekiyordu. 37 at kayıtlıydı koşuya. Mecburen bölünecekti. Kayalar'ı dışarıda bırakırsak 8 'farklı' at görüyorduk. Olaylar bununla kalsa yine normaldi.

Maiden koşular 3'e bölündü. Koşu saatleri yaklaştıkça çıkan at sayısı artmaya başladı. 3 koşuda 1'i Kayalar hariç toplam 13 at koşudan çıkarıldı. Çünkü binicileri rapor almıştı, çünkü, antrenörleri rapor almıştı, çünkü yerlerine kimse bulunamamıştı (!) Bu atların maiden yarışları neden ve hangi amaçla böldüğünü 2011 yılının sonunda tatışmıştık.

Evet bu yeni bir şey değildi. Ancak yarışlar koşuldukça durumun vahimiyeti ve trajikomik durumu belirlemeye başladı. Açıkçası bunlara yarış demeye de bin şahit gerekir. Sonuçları detaylıca incelediğimizde kızgınlığımızı anlayacaksınız.

En yakın biten yarışımız bölünen maidenların 2. ayağı oldu. En az çıkan at buradaydı, Kayalar dışı katılımın en fazla olduğu koşu burasıydı. Buna rağmen Kayalar tek birinciliği burada alırken birinci ve tabelanın son sırası, bir başka deyişle dördünce arasındaki bitiriş derecesi farkı yaklaşık 4 saniye oldu.

1. koşu doğal olarak maidenların da ilk ayağını oluşturuyordu. Koşu ve yarış kelimelerinin anlamlarının ne olduğuna dair yapılacak bir tartışmada örnek olarak kullanılabilir. Zira bu örnekte birinci ile ikinci arasında yaklaşık 4 saniye, üçüncü arasında yaklaşık 6 saniye, birinci ile dördüncü arasında ise tamıtamına 8,5 saniye fark vardı. Koşusu sonuncu tamamlayan Cicikaya 33 saniye sonra aynadan geçti.

Bölünen maidenların üçüncü ve son ayağında ise doruk noktaya ulaşmış bulunduk. 6 atın katıldığı yarışta birinci ve dördüncü arasında fark, dilekolay, 11 saniye ile bir rekor oldu. 1 saniye 5 boy dersek 11 saniye 55 boy yapar. At yarışlarının, yarış kısmı bir kenara bırakılarak sadece at kısmı söz konusu. Birinci ve dördüncü arasındaki farkın 55 boy olduğu şeye(!) 'yarış' denilemez. Bu şekilde dereceye girip ikramiye kazananlar ne düşünüyorlar merak ediyorum. Koşuları böle böle bu görüntüyü ortaya çıkaranlar, oluşan uçuk farklar karşısında ne hissediyorlar? Gerçekten 'atçılık' yapılıyor olsa ortaya çıkan tablonun kendilerine zarar verdiğini görür ve önüne geçerlerdi Ancak maidenların bölünme sorunu çözüme kavuşmadıkça, önlem alınmadıkça benzer örneklere rastlayacağız.