İstanbul'da çok güzel bir pazar programı vardı. Bu güzel program iki önemli yarışla daha da renklenmişti. Preveze ve 23 Nisan Koşuları izleyenlere büyük bir zevk verdi. Özellikle pazar gününü Veliefendi'de geçirmeyi tercih eden çok sayıda yarışseverin evlerine güzel bir gün geçirerek döndükleri kesin.
İlk olarak 23 Nisan Koşusu'ndan başlayalım. Geçen sene Mohaç Koşusu'yla aynı güne denk gelen 23 Nisan Koşusu'nu Kafkaslı kazanırken program, Mohaç'ta Turbo'nun zaferiyle noktalanmıştı. Turbo'nun, verdiği 6 aylık aradan sonra geri dönüş koşusu Kafkaslı'yla karşılaştığı 23 Nisan Koşusu oldu. Startla beraber öne düşen Turbo, Hızlıtay'ın presine maruz kaldı. Zaten Turbo'nun muazzam olan temposuna Hızlıtay'ın da presi eklenince bir anda fark uzak oldu. Tabi bunda arka grubun 'uyuklaması' da etkili. Önde Turbo kaçarken arkada bekleyip, sprint atılabileceğini düşünmek ne kadar rasyonel düşünmek lazım. Zaten arka gruptan Hızlıtay'ı da geçebilen olmaması bunun sonucu oldu. Turbo ise maşallah yine şampiyon gibi koştu. Açıkça şunu gösterdi ki bu mesafelerde rakibi yok. Bir yarışsever olarak benim gönlüm Turbo'yu hep kendi mesafesinde görmek. Yarışın derecesi ise 1.30.21 olarak kaydedildi. Böylece Turbo-Kafkaslı rekabeti derece istatistiklerine de sıçradı. İstanbul 1400m çim pist rekoru kırılamadı ama egale edilmiş oldu. Eski rekor 2007 Dumlupınar Koşusu'ndaki 1.30.21'lik derecesiyle Kafkaslı'ya aitti. Turbo da aynı dereceyi yapınca iki şampiyon, en iyi dereceyi paylaşmış oldular.
Şampiyonların ve şampiyon adaylarının piste çıktığı İstanbul'un 2. yarış programında ilk büyük heyecan ise Preveze Koşusu'nda yaşandı. Gazi'ye giden yolda adı ön plana çıkan safkanları beraber izleme fırsatı bulduk. Adana'dan Aydemirhan ve Azaraks, İzmir'den Boğaziçi 'İstanbullu' rakiplerine karşı mücadele verdi. Invincible Girl kazandığı Çaldıran, Hakkar ise kazandığı Sakarya Koşusu'ndan sonra ilk kez piste çıktı. Geçen sene Gazi Koşusu'nu kazanan Miramis, Adana'daki yarışlarından sonra geldiği İstanbul'da ilk yarışını Erkek Tay Deneme'de koşmuş ve 6. olmuştu. Azaraks ise Adana'dan daha erken geldi ve gelişi de muhteşem oldu. Mir Pardon'un tempo verdiği yarışta hemen 2. sırada Azaraks yarışı takip etti. Son viraj dönülürken liderliği alan safkan artan temposuyla farkı da açarak görece rahat bir yarış kazandı. 33 içinde biten yarışta beklenen diğer safkanlar Invincible Girl ve Hakkar'ın eski formlarında olmadıkları aşikar. Ancak düzlük üzerindeki yol problemleri de sprintlerinin gecikmesinde etken oldu. Yine de bugün için Azaraks'a yapabilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. İlerleyen haftalarda daha çok şey değişecektir ancak şu an için Azaraks'ın rakiplerinin bir kaç adım önünde olduğunu söyleyebiliriz. Temennimiz ise sakatlıklıksız-belasız sağlıklı bir şekilde safkanları koşmaya devam etmesi. Hepsinin yolu açık olsun. Şurası kesin ki 27 Haziran'a kadar bir çok heyecanlı mücadeleye tanıklık edeceğiz.
En başta da söylediğim gibi çok güzel bir yarış günüydü. Söz Gazi Koşusu'ndan açılmışken bir noktaya daha değinmek istiyorum. İstanbul'da gündüz yarışlarının keyfi bir başka oluyor. Pazar programlarının gündüze alınması çok yerinde bir karar. Umarım ilerleyen dönemde de İstanbul gündüz koşulmaya devam eder. Bunu 2009 Gazi Koşusu'ndan sonra da belirtmiştim. İlk kez gece koşulan Gazi Koşusu'nun o eski havasını, heyecanını ben alamamıştım. İnsanlar alışkanlıklarından kolay vazgeçemezler. O muhteşem Gazi Koşuları'nı da güneş ışıkları altında, o atmosferde izlemeye alışmışız. Dileğim bu sene Gazi Koşusu'nu güneş altında izlemek.
18 Nisan 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder