TJK yetiştiricilik ve yarış atı kalitemizin gelişmesine yönelik önemli bir adım attı. Aygır kadrosuna 5 kan dahil edildi.
Dehere, Powerscourt, Lion Heart, Yonaguska ve Cuvee kadroya katılan aygırlar. Toplamda aygır sayısı ise 27 oldu.
Alınan aygırlar dış basında da yankı uyandırdı. TJK kendi sitesinde gerek bu haberlere, gerekse aygırların incelemesine yer verdi. Benim en çok dikkatimi çeken Dehere oldu. Anlaşılan o ki atçılarımız da Dehere'yi bekliyorlar. Özellikle anne tarafından Şampiyon Secreteriat'ın kanını taşıyan Dehere bir sene kiralandı. Bu bir senelik kiralanma ise aygırın sahibi konumundaki Coolmore için de ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu sürenin çok iyi kullanılıp, en iyi verimi almalıyız.
Aygırların alınması özellikle benim için çok anlamlı. Türkiye'deki atların kalitesinin yıldan yıla düştüğünden bahsedilir hep. "Nerede o eski atlar..." diye başlanan cümlelere pek çok kez tanık oluruz. Ben her zaman bu görece gerileyişin aygırların azlığından olduğunu savundum. Öyle bir noktaya gelindi ki, artık yarışlarımız Sri Pekan, Mountain Cat, Strike The Gold'lardan geçilmez oldu. Böyle bir tekdüzelik içinde de atların farkını belirleyen sadece anne ve anne hattı oluyordu. TJK artık yabancı yarışlara da bahis oynatıyor. Oralardaki yarışları da takip etme imkanı buluyoruz. Bir yarışta baba kardeşi olan atların koşma ihtimali çok düşük. Açıkçası ben henüz görmedim. Ülkemizde ise 10 atlı bir yarışta 3-4 tane baba kardeşi görebiliyoruz. Böyle olunca da rekabet, sınırlarımız içinde kalıyor. Enternasyonel Yarışlar'daki kayıpların da başlıca sebebi bu. Son yıllarda bazı eküriler de bunu farkettiler ve yurt dışına yöneldiler. Yurt dışından getirilen neredeyse bütün atlar, ülkemizdeki safkanlara üstünlük sağlıyor. Bu durum, orjinlerinin çok çok iyi olduğundan gerçekleşmiyor. Biraz fark yaratarak başarılı atlar ortaya çıkartıyorlar.
Bunun kırılması için ülkemizde aygır sayısının çok daha arttırılması, kadronun yatırımlardan sakınmayarak güçlü kanlarla güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu aygırlar sadece yavrularda etkili olmayacaklar. Jenerasyonlar boyunca bu kanlar taşınacak. Yetiştiricilerimizin ise bu aygırlara ilgi göstermesi, onların görevidir. Sri Pekan'a averaj bir anneyle çekim daha az riskli gibi görülebilir. Herkes bir kaç at görmek için başkalarının hamlesini beklerse, bu yatırımlar amacına ulaşmaz. Belki taylar çok başarılı olmayacak ama ikinci jenerasyonları, onların yavruları çok başarılı olacak. Miramis ve annesi Satılmış bu konuya çok iyi bir örnektir. Önemli olan kana duyulan güvendir.
Yeni aygırlarımız Türk Atçılığı'na hayırlı olsun.
Dehere, Powerscourt, Lion Heart, Yonaguska ve Cuvee kadroya katılan aygırlar. Toplamda aygır sayısı ise 27 oldu.
Alınan aygırlar dış basında da yankı uyandırdı. TJK kendi sitesinde gerek bu haberlere, gerekse aygırların incelemesine yer verdi. Benim en çok dikkatimi çeken Dehere oldu. Anlaşılan o ki atçılarımız da Dehere'yi bekliyorlar. Özellikle anne tarafından Şampiyon Secreteriat'ın kanını taşıyan Dehere bir sene kiralandı. Bu bir senelik kiralanma ise aygırın sahibi konumundaki Coolmore için de ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu sürenin çok iyi kullanılıp, en iyi verimi almalıyız.
Aygırların alınması özellikle benim için çok anlamlı. Türkiye'deki atların kalitesinin yıldan yıla düştüğünden bahsedilir hep. "Nerede o eski atlar..." diye başlanan cümlelere pek çok kez tanık oluruz. Ben her zaman bu görece gerileyişin aygırların azlığından olduğunu savundum. Öyle bir noktaya gelindi ki, artık yarışlarımız Sri Pekan, Mountain Cat, Strike The Gold'lardan geçilmez oldu. Böyle bir tekdüzelik içinde de atların farkını belirleyen sadece anne ve anne hattı oluyordu. TJK artık yabancı yarışlara da bahis oynatıyor. Oralardaki yarışları da takip etme imkanı buluyoruz. Bir yarışta baba kardeşi olan atların koşma ihtimali çok düşük. Açıkçası ben henüz görmedim. Ülkemizde ise 10 atlı bir yarışta 3-4 tane baba kardeşi görebiliyoruz. Böyle olunca da rekabet, sınırlarımız içinde kalıyor. Enternasyonel Yarışlar'daki kayıpların da başlıca sebebi bu. Son yıllarda bazı eküriler de bunu farkettiler ve yurt dışına yöneldiler. Yurt dışından getirilen neredeyse bütün atlar, ülkemizdeki safkanlara üstünlük sağlıyor. Bu durum, orjinlerinin çok çok iyi olduğundan gerçekleşmiyor. Biraz fark yaratarak başarılı atlar ortaya çıkartıyorlar.
Bunun kırılması için ülkemizde aygır sayısının çok daha arttırılması, kadronun yatırımlardan sakınmayarak güçlü kanlarla güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu aygırlar sadece yavrularda etkili olmayacaklar. Jenerasyonlar boyunca bu kanlar taşınacak. Yetiştiricilerimizin ise bu aygırlara ilgi göstermesi, onların görevidir. Sri Pekan'a averaj bir anneyle çekim daha az riskli gibi görülebilir. Herkes bir kaç at görmek için başkalarının hamlesini beklerse, bu yatırımlar amacına ulaşmaz. Belki taylar çok başarılı olmayacak ama ikinci jenerasyonları, onların yavruları çok başarılı olacak. Miramis ve annesi Satılmış bu konuya çok iyi bir örnektir. Önemli olan kana duyulan güvendir.
Yeni aygırlarımız Türk Atçılığı'na hayırlı olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder