Blogda yazı yazdım diye düşünüyordum. O kadar beğendiğim bir at ki kesinlikle bir şeyler karalamış olmam gerekiyordu. Ne zaman aklıma gelse, yazmışsındır, merak etme diye telkin ediyordum. Her yarışseverin sahiplendiği atlar olur ya... İşte tam da öyle bir şey. İlk yarışını koşmadan önce fark ettim safkanı, heyecanla bekledim. Usta atları gibi başladı gecikmeli yarış hayatına ve günbegün üstüne koyarak ilerliyor. Hala adını anmaya kıyamadığım safkan Mehmet Kurt Ekürisi'nin Ergöz isimli safkanı.
Bazen can sıkıntısından, bazen eğlenmek için, bazen de gerçekten meraktan kayıtlara, orjinlere, yeni koşan atlara, yeni doğan safkanlara bakarız. Kendi adıma konuşayım bakarım. Bundan yaklaşık 11 ay önce program kayıtlarını incelerken babası Iffraaj olan bir safkan gözüme çarptı. Ülkemizde daha önce pek görmediğimiz bir aygır. İncelemeye başladığımda aşım bedelinin 2011 yılı için 15.000Euro olduğunu gördüm, ki 2012 bedeli şu anda 10.000Euro. Bir Godolphin aygırı olmaması zaten başlı başına ilgi çekme nedenidir! Bu da ülkemiz atçılığının başka bir sorunudur ancak yazının konusu değil.
Eğer bir atı orjin yönünden ele alıyorsam yaptığım ikinci iş anne hattı ve özellikle kısrak babası ile ilgilenmektir. Ergöz'ün annesi Midnight Mambo bir King Mambo yavrusu. Çok önemli bir aygır olan King Mambo, Mr
Prospector temsilcisidir ve çok önemli bir kan hattına sahiptir. Nitekim üstün ırk özelliklerini kazancı 1 milyon sterlin barajını geçen 7 adet safkan vererek kanıtlamıştır. Ülkemize geçen sene Enternasyonel Yarış Haftası'nda gelen ve Enternasyonel Boğaziçi Koşusu'nu ikinci olarak tamamlayan Campanologist sahamızda tanıklık ettiğimiz en önemli King Mambo temsilcisiydi. Ülkemiz atçılığı için daha farklı bir boyut daha var. Ünlü aygırı alımlarının 2008 ayağında alınan Okawango bir King Mambo tayıdır ve 2012 aşım bedeli 7.000 lira olarak açıklanmıştır. Kısaca tekrarlamak gerekirse Ergöz anne tarafından da şampiyonlar atlar, başarılı aygırlar veren Mr Prospector hattının King Mambo temsilcisidir ve orjin itibariyle ülkemiz standartlarının üzerindedir.
2 yaşlı iken sahaya çıkmayan Ergöz 3 yaşlılığının son demlerinde, 2011'in Ağuston ayında maiden mücadele ile yarış hayatına start verdi. İlk yarışını merakla beklediğim safkan düzgün fiziği, harika aksiyonları ile çok rahat birinciliğe uzandı ve adeta ben kaliteyim diye bağırdı. Maiden yarışlarda koşu tecrübesinin ne denli önemli olduğunu biliyoruz. Ergöz buna açığını kalitesiyle ve gücüyle kapatıp ilk startında maidena elveda dedi.
İkinci yarışına neredeyse kendi handikap puanını ikiye katlayan rakiplere karşı verdi, düzgün atakları ile ikincilik elde etti, Kid Rock Warcief, Santo Domingo, Green Baron gibi isimleri geride bıraktı.
Üçüncü yarışında Şartlı-5 mücadelede G2 birinciliği olan Kid Rock, büyük beklentiler beslenen Shamardal temsilcisi Gifted Akay ve Deluxe'ü geride bırakıp birinciliğe uzandı. 3 yarışını da 1600 çim de koşup 2 birincilik 1 ikincilik elde etti ve sentetiğe çıktı. İlk sentetik mücadelesinde 2012'nin İsmet İnönü Koşusu 3. olan, Arjantin Jokey Klubü Koşusu'nu ise 5. olarak bitiren Uncle Harry'yi geride bırakarak üçüncü kez aynayı önde geçti.
Sentetikteki ikinci yarışında Always President, Sarıkamışlı, El Kaşgar ve Deluxe gibi hatırı sayılır sentetik safkanlarıyla kısa vade-6 mücadeleye girişti. 2.5 aylık aradan sonra girdiği bu mücadelede, düzlük boyunca arkasında kaldığı Always President'ı, bana göre jokeyi Halis Karataş'ın geç kalmasıyla, aynada da atlayamadı ve ikincilikte kaldı.
1 aylık aradan sonra sentetikte yeniden şansını deneyen safkan Kader Fırtınası'nın kazandığı yarışta 3. olmasına rağmen bana göre yarış hayatının en vasat performansını gösterdi ve Nisan sonunda çim piste geri döndü. KV-7 TSYD koşusunda Hayri Baba, Tight End gibi İstanbul'un sürekli yarış galibi adaylarına yakın aralarla geçilirken, ben geliyorum sinyallerini verdi. 1 Haziran'da katıldığı Vehbi Koç Koşusu ile ilk grup yarışına çıkmış oldu. Son viraja kadar oldukça canlı görüntü veren Ergöz düzlük üzerinde jokeyi Nurettin Şen'in Deha'nın dışına çıkma düşüncesi ile bir hayli zaman kaybetti ve öndeki oldukça tempolu iki tane şampiyon Invincible Son'la Astrakhan'ın oldukça gerisinde kaldı. Buna rağmen sonlarda oldukça diri bir sprint attı ve DutyFree'yi geçerek tabelayı tamamladı ve tatminkar bir performans gösterdi.
Ve son olarak 23 Haziran Cumartesi günü G1 Haliç Koşusu'nda boy gösterdi. Yarışa 100 handikap puanı barajının altından katılan iki safkandan biriydi, diğeri bir buçuk senedir koşmayan Tampico. Yarışta kimler yoktu ki.. Astrakhan, Invincible Son, Smerç, Hayri Baba, Always President, Midas Touch, Radikal Ekselans. Virajı grubun içinde, ancak arka sıralarda 7., 8. dönerken, düzlüğe çıkıldığında yarışa tempo veren ve viraj üstünde durmaya başlayan Tampico'nun arkasında kaldı. Jokeyi Sadettin Boyraz safkanı dışa alıp sprinte başlattı. Invincible Son Astrakhan'ı atladıktan sonra arkada 2.lik mücadelesi olacağı ortaya çıktı. Astrakhan direnmeye, Duty Free ikinciliği kapmaya çalışırken dışlarından Ergöz oldukça güçlü geldi ve ayna önünde Invincible Son'la olan farkı 2.5 boya kadar indirerek ikinciliği kaptı.
Yarış hayatı başlayalı henüz 10 ay olmasına rağmen, basamakları büyük adımlarla çıkan ve 9. yarışında G1 mücadelede çok önemli rakiplerini bırakarak 2.lik elde eden Ergöz, verdiği izlenimle de orjiniyle de daha fazlasını yapacakmış gibi duruyor. Dedim ya safkanı keşfetmişim gibi hissediyorum diye, bundan sonra da inşallah nice grup yarış birinciliklerini göreceğiz ve kendime bu başarıdan pay çıkaracağım. Şaka bir yana Ayakları düz bassın, Allah nazardan korusun. Ergöz önümüzdeki senelere damga vurmaya ve şampiyon olmaya aday bir safkan. Yıllandıkça başarıları artacak gibi.
1 yorum:
uzun ara sonra yazmaya başlamanız güzel.Ergöz son yarışlarda İnvincible Son, Astrakhan ve Duty free ile koşarak sınıfını yakalama yoluna girdi.Fatih Sultan Mehmet koşuusnda kazanan Non Stop'a o gün için yapabileceği fazla bir şey yoktu ama özellikle viraj dönüşü ile birlikte Midas Touch ile Duty Free ardında sıkışmasına ve trafik sorunu yaşayıp , tempo kaybetmesine karşın en dış kulvara çıkarak yeniden sprintine başlayan ve yarışın üçüncülüğüne ulaşırken sergilediği akıcılık bu mesafe ve rakiplerinin yanında çok daha iddialı olabilecek güce ve hazırlığa ulaştığını gösterdi.
Yorum Gönder