Jokeylerin mesleği, iş tanımları bellidir. Fakat ülkemizde yıllardan beri süregelen bir gerçek var. Jokeylerin at sahibi olması. Kimi akrabalarının ismiyle at sahibi oluyor, kimi bambaşka isimleri atın sahibi göstererek at sahibi oluyor. Sektörde çoğu zaman bu durumun üstü örtülmeye çalışılır, çeşitli kılıflar uydurulur 'yakından ilgilendiği at' gibi. Yarışseverlerin bunları takip etmesi zordur, etme zorunluluğu da yoktur. Ancak jokeylerin at sahibi olmasının etik olarak nasıl sonuçlara sebep olabileceği çoğu zaman arızalıdır.
Konu dün, Bursa'da yapılan şartlı-5 koşudaki Amor Amor ve Tolikopa örneği ile tekrar canlandı. Murat Gündüzeli kendi atı olan Amor Amor'a apranti indirimi kullanmak için Ergün Kurt'u bindirdi. Kendisi ise Tolikopa'ya deklare oldu. Yarışı Amor Amor, yani Murat Gündüzeli'nin atı kazanırken, Murat Gündüzeli'nin beraber katıldığı Tolikopa ise bence daha iyi netice alabileceği yarışta birincilik mücadelesine katılamadı. Buradan ahkam kesmek gibi bir gayem yok fakat Tolikopa'nın bir sonraki yarışında alacağı neticeyi merak ediyorum.
Bu konulara benim en net tavsiyem, jokeylerin kendi atları koştuğu gün onlara binmesi, apranti bindiriyorsa o koşuda başka at binmemesidir. Yarışseveri kandırmaya gerek yok.
13 Ağustos 2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder