12 Ekim 2009

Bilgi

Bloga girenler yazılarımda son zamanlarda gözle görülür bir azalma olduğunu fark edeceklerdir. Bu dönemki ders programımın yoğunluğu nedeniyle inanılmaz bir koşuşturmaca yaşıyorum. Bu yoğun tempoda da yazılarıma eski hızıyla devam etmem çok zor görülüyor. Bu nedenle bir müddet, sadece hafta sonları yazabileceğim. Bunun sebebi de ilgisizlik değil, vakit problemidir. Anlayışınız için şimdiden teşekkürler.

Son Viraj Dönülüyor

7 Ekim 2009

F.Derya Beşikçi Vefat Etti

TJK'nın Asli Üyelerinden, F.Derya Beşikçi 6 Ekim 2009 Salı günü vefat etmiştir.
1955 İstanbul doğumlu olan F.Derya Beşikçi, ilk ve orta öğrenimini Galatasaray Lisesi'sinde tamamladı. İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü'ne devam etti. Üniversiteyle birlikte iş hayatına atılan Beşikçi, 1984 yılında Gazi Koşusu'nu kazanmış olan Mayide isimli kısrağı alarak yetiştiriciliğe başladı. 1996 yılında kendi harasını kurdu. 2002 yılında Türkiye Jokey Kulübü’nde Asli Üye oldu. F.Derya Beşikçi evli ve iki çocuk babasıydı.

Manali, Bebek Cafe, Sinyor Sassi, On Footh Trouble, Dr Lucky gibi başarılı safkanları sahamıza kazandıran, özellikle son zamanda yetiştirdiği iki at Tenedos ve Rokoko ile tekrar çıkış yakalan değerli atçıya Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz.

1 Ekim 2009

Şampiyon Sabırlı Pistlere Veda Etti


Türk Yarışçılık Tarihi'ne adını altın harflerle kazıyan, yakın zamanın belki de en iyi miler atı olan Sabırlı pistlere veda etti. Yarış hayatı boyunca nice zaferle imza attığı Veliefendi çimlerinde yapılan jübile töreniyle yarış hayatına son noktayı koydu.


İstikrarlı yarış yaşamı boyunca 51 kez piste çıktı Sabırlı. Bunların 2'sini Yalçın Akağaç'la, 2'sini S.Boyraz'la, diğer 2'sini E.Yalçın'la, 1'ini Aksın Sözen'le, 1'ini de Dubai'de Spencer ile koştu. Geriye kalan 43 yarışında ise jokeyi Halis Karataş'tı. Bu ikilinin uyumu ve başarısı herkes tarafından kabul edilmişti. Ayrıca bu ikili artık kabul de edilmişti. O kadar alışılmıştı ki bu ikilin birlikteliğine, bülteni alıp Sabırlı'nın koştuğunu gören yarışseverler jokeyine bakma gereği bile duymaz olmuştu.


Sabırlı'nın kazancı 4 Milyon Lira'yı eski paramızla 4 Trilyon'u geçmiş durumda. Şampiyon atın 51 yarış koştuğundan bahsetmiştik. Bu yarışlarda 26 tane 1.lik elde etti. Yani koştuğu yarışların yarısından fazlasını kazanmış oldu. 26 birinciliği; 1 tane Şartlı 2 koşu, 2 tane Kısa Vade, 1 tane Handikap 17 (Dubai'de), 5 tane Grup 1, 6 tane Grup 2, 11 tane Grup 3 koşu oluşturuyor. Bu 16 birinciliğin 24'ünde ise Karataş imzasını görüyoruz. Sabırlı'nın kazandığı ik yarışı olan, hayatının 2.koşusu(S.Boyraz) ve 2004'te koşulan Atıf Esenbel Koşusu(Y.Akağaç) hariç diğer yarışlaı Karataş ile kazanmayı başarmış.


Sabırlı'nın 26 birinciliğini yanında, 10 ikinciliği, 8 üçüncülüğü, 4 dördüncülüğü bulunuyor. 3 kere ilk 4 dışında kaldı, Şampiyon Safkan.


Jübilesini yaptığı Veliefendi çimlerinde 48 kez yarışa çıkan Sabırlı'nın 2 tane Dubai'de 1 tane de Ankara'da koşusu bulunuyor. İstanbul'da çıktığı 48 yarşta 24 birincilik elde eden Şampiyon'un %50'lik bir kazanma oranı var.


Enternasyonel Alan'da da en başarılı safkanlarımızdan biri. Dubai'de Türk Atları'nın harikalar yarattığı 2005-2006 senelerinde, Win River Win, Ribella gibi safkanlarla beraber yarış kazanan Sabırlı ülkemizi en iyi şekilde temsil edip, yurdumuza dönmüştü.


Dubai'deki başarısının yanında, ülkemizdeki Enternasyonel Yarışlar'da da mükemmel yarışlar çıkaran safkan 2007'de Topkapı Koşusu'nda birinciliğe uzanırken yarışın büyük favorisi olan ve ülkemize gelişi büyük yankı uyandıran Caradak'ı geride bırakıyordu.


Birbirinden güzel ve başarılı yarışlar çıkaran Sabırlı'nın bu kadar sevilmesinin belki de bir nedeni sıra dışı yarış stilidir. Starttan,son viraja kadar yarışın hiç biyerinde gitmeyi sevmeyen safkan her zaman grubun en arkasında olmuştur. Jokeyi Karataş'ı uğraştırmayı çok seven Sabırlı düzlüğe kadar sürekli teşvik isterdi. Ancak son düzlüğe çıkar çıkmaz adeta kimliğini değiştirip, inanılmaz sprintiyle yarışları koparmasını bilirdi. İzleyenlere, kendisini destekleyenlere hem adrenalin aşılar hem de yarış zevkinin anlamını her seferinde tattırırdı.


Sabırlı için yazılabilecek daha çok söz var ama ben burada noktayı koyacağım. Böylesine başarılı ve istikrarlı atların nicelerinin pistimize gelmesini umalım. Çünkü Bold Pilot, Yavuzhan, Caş, Fair Tail, Sabırlı, Ribella, Turbo gibi atlar hem yarışları daha zevkli hale getiriyor hem de binlerce yeni insanda at yarışı merakı ve sevgisi uyandırıyor.


Şampiyon Sabırlı'nın yavrularının da kendisi gibi olması dileğiyle...


Hoşçakal Sabırlı, bizlere inanılmaz yarışlar izlettiğin çok teşekkürler.

30 Eylül 2009

Yeni Hipodromumuz Hayırlı Olsun


Ülkemiz atçılığını ileri götürmesi amacıyla yapılan Türkiye'nin 8. Hipodromu bugün resmi törenle açıldı.
Bakan Eker'in de katıldığı açılış töreninde konuşmalar apıldı konserler verildi. Kısaca alışılageldik bir açılış oldu. Ancak önemli bir tarihde açılan bu hipodromda, açılışa hükümeti daha üst kademeleriyle katılmasını beklerdim. Açılım açılım diye yıkılırken ortalık, bir açılım oluyorsa bu açılım kalbi olan bir şehirde Başbakan'ın Cumhurbaşkanı'nın bulunması vereceği mesajlar açısından çok öneliydi. Bence önemli bir treni kaçırmış oldular.
Diyarbakır Hipodromu'na genel olarak bakarsak Türkiye'nin en geniş alana sahip olan hipodromu olduğunu görüyoruz. Artık benimsediğimiz üzere çim pist yok. 160 metreilk kum pistte yarışlar koşulacak. Şu an için 10 yarış günü planlanmış durumda.
Hipodromun açılışı dolaysıyla yapılan konuşmaların buluşma noktası bölgeye, özellikle Diyarbakır'a sağlanacak olan katkı oldu. Gerekten de bir çok kişiye yeni ekmek kapısı açılmış olacak. Ancak burada da temennimiz bir tekelleşme olmaması. Buna yapacak bir şey yok, önlem alınamaz. At sahipleri başta olmak üzere seyislere kadar, hipodromdaki olanakları bir kaç aile domine etmemeli.
Umarım her şey planlandığı, tahmin edildiği gibi olur ve hem bölge hem de ülke için hayırlı bir yatırım olur. Çünkü çok büyük paralar aktarıldı. Hipodromdan çok şey bekleniyor. Ben de yazımı Bakan Mehdi Eker'in açılış konuşmasındaki cümleleri tekrarlayarak bitireyim: "...projenin gerçekleşmesinde emeği geçen TJK’nın gerek önceki yönetimine gerekse şimdiki başkanı Behçet Homurlu ile yönetim kuruluna ve kulübün asli üyelerine, at sevdalılarına profesyonel kadroya teşekkür ediyorum."

29 Eylül 2009

Karataş Röportajı

Ben her zaman, basınımızın at yarışlarına karşı olan duyarsızlığını eleştirmişimdir. Yıllardan beri bu düzen hiç bozulmamış, at yarışları sadece bülten ve puanlama olarak sayfalarda kaldı. Spor medyasını ise, at yarışı siteleri hariç, at yarışlarına tamamen ilgisiz kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak geçen hafta yayınlanan bu röportaj umarım bir kırılma noktası olur ve bundan sonra at yarışı spor kanallarında, sitelerinde yer bulmaya başlar.

Bir çok ajansta da yayınlanan röpörtajı NtvSpor'dan eksiksiz bir şekilde aktardım. Bu röportaj üzerine yorumlarımız ilerleyen zamanda olacak.



Karataş: Yavuzhan ve Bold Pilot'ın yeri ayrı

En son 3 bin 300'üncü birinciliğini hatırlayan yarışseverlerin ''Sihirbaz'' lakabını taktığı ünlü Jokey Halis Karataş, kazandığı başarılarla efsaneleşmiş şampiyon at ''Yavuzhan'' ile ilk Gazi Koşusu'nu kazandığı at ''Bold Pilot''ı unutamadığını söyledi.

Yarışseverlerin favori olmayan atları bile birinci getirmesiyle ''Sihirbaz'' lakabını taktığı ünlü jokey Halis Karataş, birinciliklerini sayamadığını belirterek, en son 2006 yılında 3 bin 300'üncü birinciliği kazandığının kendisine söylendiğini kaydetti.
Karataş, jokeylikte önemli olanın atın istediğini verebilmek olduğunu vurgulayarak, jokeyin atla yekvücut olması halinde başarılı olacağını, ikisinden birinin vücudunda bir hastalık varsa bunun sonucu olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Jokeyliğin stresli, bir o kadar da tehlikeli bir meslek olduğunu dile getiren Karataş, ''37 yaşındayım ve meslek hayatımın 22'nci yılındayım. Bazı zamanlar yaşadığım zorluklara ya da attan düşerek hayati tehlike atlatmama rağmen atları ve camiayı sevdiğim için bırakamadım. Benim yerimde bir başkası olsaydı belkide 10'uncu yılda bırakırdı. Ben jokeyliği 'şu zaman bırakırım' diye bir tarih belirlemedim. Sağlığım elverdiğince bu işi yapacağım'' dedi.


ALTIN KAMÇI ÖDÜLÜ
Halis Karataş, yarışseverlerin kendisine sihirbaz demesinden mutlu olduğunu ama sihirbaz olmadığını, sadece işini çok iyi yapmaya çalıştığını ifade ederek, ''Bazıları, bazılarının Türkiye'nin en iyisi olduğunu söyleyebilir. Tek gerçek var, o da istatistikler. İstatistiklere bakılarak en iyi jokey kimmiş görülebilir. 2006'da Hipodrom TV'de bir programa çıktığımda, 3 bin 300'üncü birinciliğimi kazandığım bana söylenmişti. Jokeyliğe başladığım zamanlarda jokeyleri motive etmek için 'Altın Kamçı' ödülü verilirdi. Ben aprantilikten jokeyliğe geçtikten sonra bu ödülü peş peşe almaya başladım. Ödülü her yıl benim almam üzerine, tertip komitesi ödülü kaldırdı.'' şeklinde konuştu.

Kariyeri boyunca yurt içinde ve dışında yüzlerce ata bindiğini belirten Karataş, Türk yarışçılığında kazandığı başarılarla efsaneleşmiş şampiyon at ''Yavuzhan'' ile ilk Gazi Koşusu'nu kazandığı at ''Bold Pilot''ı unutamadığını söyledi.

Şampiyon olmamış ama binmekten keyif aldığı atların da bulunduğunu dile getiren Karataş, ''Son gözdelerimden biri 'Turbo'. 'Turbo'ya da benim binmemi istediler. Ben de tereddütsüz kabul ettim. Şimdilik başarıyla biniyorum, umarım uzun sürede binerim. 'Kafkaslı'ya geçildiğimiz yarışla ilgili aslı olmayan birçok şey söyleniyor. Bunlar da beni üzüyor. 'Turbo', 21 yarış beklememiş bir at. O koşuda beklemek olmaz. Bugün aynı şeyi yine yaparım. Zaten ülkemizde jokeylerin en büyük sıkıntısı bindikleri atlardan çok, kendilerinin konuşulması. At yarışı yorumcularının bazıları başta olmak üzere camiada dereceye göre yorum yapanlar var. Kimse atın kalitesini ya da o günkü performansını konuşmuyor.'' dedi.

YATIRIMLAR GAYRİMENKULE
Halis Karataş, prensipleri gereği hayatında hiç altılı ganyan oynamadığını ama jokeyliği bıraktığında küçük paralarla keyif için oynayabileceğini ifade ederek, at yarışları dışındaki en büyük uğraşının bilardo olduğunu, karşılaşması durumunda Semih Saygıner ile üç bant bilardo oynamak istediğini söyledi.
Kendisiyle ilgili en çok merak edilenlerden birisinin de kazandığı para olduğunu dile getiren Karataş, ''İkramiyelerde yerinde sayıyoruz. 2000 yılındaki ikramiyelere koşuyoruz. Ekonomik kriz herkesi etkilediği kadar beni de etkiledi. Neticede paramız 3 liraysa 1 liraya indi. Kazancımı gayrimenkule yatırıyorum. Bunun yanında jokeyliği bıraktığımda atçılığa devam edeceğim için Adapazarı'nda çiftlik kurdum. Burada eşimle beraber at yetiştirmeye başlayacağım'' diye konuştu.

TÜRK YARIŞÇILIĞI KURUMSALLAŞIYOR
Önceki senelere kıyasla Türk atçılığının daha iyi bir yerde olduğunu vurgulayan Karataş, ''Bugün 8 şehrimizde hipodrom var. Bunların bazılarında gece koşuları yapılıyor. Yarışlar, her gün iki ayrı kentten televizyon yayını ile canlı olarak veriliyor. Bunlar Türk atçılığının kurumsallaştığının göstergesi. Artık yapmamız gereken, iyi atları çoğaltmak. Çünkü, yarışsever iyi at görmek istiyor. Mesela 'Turbo' İzmir'de koştuğunda sadece o yarışa bir yığın insan geldi ve o koşudan sonra gitti.'' ifadelerini kullandı.
Halis Karataş, kendisine bir veliaht belirlemediğini kaydederek, Gökhan Kocakaya, Deniz Yıldız ve Akın Sözen gibi genç jokeylerin ilerisi için ümit vadettiğini ama genç jokeylerin bir sene başarı elde edince ''Ben Oldum'' dememesi gerektiğini de kaydetti.

28 Eylül 2009

70.Hatay Koşusu'nda Cangıl



3 Yaşlı Arap atlarının önemli sınavı olan Hatay Koşusu'nda sürpriz bir netice çıkmadı. Beklenildiği gibi koşuyu bu senenin başarılı atı Cangıl, jokeyi Selim Kaya ile kazanmayı başardı.


1600m çim pistte gerçekleştirilen 250.000 lira 1.lik ikramiyesi olan koşuda 2. Büyünün Oğlu, 3. Eryaman, 4. Gündüzhan oldu.


Geçen sene Turbo'nun kazandığı bu koşuda Cangıl, yaptığı etkili sprinti ile rakiplerini kolay bir şekilde geride bırakırken, artık vites büyüteceğinin sinyalini verdi. 4'lülüğüne de az kalan safkan kendinden büyük atlarla da mücadele edebilecek güçte olduğunu gösterdi. Cangıl artık kendi jenerasyonuna fazla.

Şampiyonlar Şampiyonu Miramis Oldu




Pazar günü gerçekleştirilen 56. TJK Koşusu'nu yeni jokeyi Halis Karataş'la Miramis kazanmayı başardı. Ülkemizin önemli atlarını geride bırakarak da gücünün onlardan az olmadığını gösterdi.


3 ve yukarı İngilizlerin katılabildiği bu önemli koşu 3 Gazi Şampiyonu'nu karşı karşıya getirdi. Inspector, Pan River ve Miramis bu önemli mücadelee kozlarını paylaştılar. Bunlara bir de Gazi'yi burunla kaybetmiş Annosh'u da eklediğimiz de neredeyse 4 şampiyon yarışmış oluyordu.


Yarış beklenildiği gibi hızlı bir şekilde başladı. Exodia'nın yaptığını bu sefer de Led Zeppelin yapmaya çalıştı. Ancak bu sefer arka grup da çok uyumadı, Led Zeppelin de çok arayı açamadı.

Son viraja doğru yarışa Inspector ağırlığını koymaya çalıştı ancak içinen ve dışından gelen rakiplerine direnemedi. Açıkçası Başbakanlık Koşusu'ndan beri Inspector'un toparlanamadığını görüyoruz. O zorlu mücadelede safkanın çok yıprandığı açık.


İçten yer bulamayabilir denilen Miramis, jokeyin başarılı idaresiyle bariyer dibini almayı başardı ve daha sonra dışından gelen Pan River'ın her atağına cevap vermeyi bildi. Grubun tek 3'lüsü olan Miramis büyüklerini geçerken son derece formda göründü. Gazi sonrası kaybettiği ve G. Kocakaya'nın attan inmesin sebep olan yarıştan yaklaşık 1.5 saniye daha iyi koşan Miramis Gazi'den sonra tekrar o gücüne ulaşabileceğini gösterdi.


Yarışın dikkat çeken ismi ise Doğanbey oldu. Güçlü rakiplerinin yanında, birinciyle aynı saniyede yarışı bitiren Doğanbey biraz daha uygun rakipleri arasında çok etkili olacaktır.

27.09.09

İSTANBUL

DOĞANBEY: TJK Koşusu'nda çok güçlü rakiplere mücadele etti. 4. oluren koşuyu kazanan Miramis'le aynı saniye içinde yarışı bitirmesi ise bir sonraki yarışında bir alt grupta birinciliğe çok yakın olduğunu gösterdi.

KOLÇAK: Ankara'daki ilk çim mücadelesinde H. Karataş idaresinde koşmuş ve inanılmaz faullere maruz kalmış, yol bulamayınca da sprintini atamamıştı. DÜn ilk kez çıktığı İstanbul pistinde zorlu rakpilerle Hatay Koşusu'nda mücadele eden Kolçak güzel koştuğu yarışta son anda 4. kaybederken bu gruplarda dahi her an etkili bir yarış çıkarabileceğini ortaya koydu. Dikkate alınmalı.

19 Eylül 2009

18.09.09

İSTANBUL

JARDEL: Geçen sene kısa mesafelerde başarılı yarışlarını izlediğimiz safkan 4 aylık arada sonra koştuğu 7 yarışta da başarı elde edememişti. Ancak dün koşulan, tempoyu kendisinin verdiği yarışta son anda 2.liği kaptırdı. 1200-1400 metrede takip edilmesi gereken bir at. Özellikle uygun bir kiloda çıktığı gibi yarışı alabilir.

16.09.09

İSTANBUL

DOCTOR'S DANCER: Uzun aradan sonra koştu. İlk defa çıktığı çim pistte düzlükte önü zaman zama kapanmasına rağmen güzel bir sprint atarak bruli'nin kazandığı yarışta 7. olan safkan formu daha iyi olduğu zaman iyi işler yapabileceğinin ilk sinyalini verdi.

DELİKOR: Çarşamba günü ilk koşusuna çıkan safkan düzlükte çok çok etkili gelemese de iyi bir at ilenimi verdi. Sprintini neredeyse son 400'ün tümüne yayan safkan, akıcı görüntüsüyle olumlu görüldü. Gerçek gücünü sonraki yarışlarda göreceğiz. İlk yarışan bir şey söylemek zor. Ancak ilk yarışı bana güzel geldi.

18 Eylül 2009

Ankara Koşusu Last Story'nin

12 Eylül günü koşulan, önemli Ankara Koşusu'nu Last Story kazanarak sürpriz bir sonuca imza attı. Ganyan yönünden oldukça cazip olan safkan benim için ise beklenen bir sonuçtu.

Öncelikle bir konuya değinmek istiyorum. 3 yaşlı İngilizlerin katıldığı 2800m çim pistteki G1 yarışı, koşan atlar itibariyle adına yakışmayan kalitede gerçekleşti. Ülkemizdeki Triple Crown'un 3. ve son ayağı olan bu yarışa katılımın daha yüksek olması beklenirdi. Her ne kadar Triple Crown yapma ihtimali olan safkan, önceki 2 yarışta kalmamış olsa da, en azından Tay Deneme'lerden, Gazi'den, Kısrak Koşusu'ndan daha çok katılım olmalıydı. Gazi Galibi Miramis, Kısrak Galibi Live Well, Erkek Tay Deneme Galibi Invincible Son ve Dişi Tay Deneme Galibi Chi... Hiç biri Ankara Koşusu'nda yok. Her ne türlü bahaneye sarılınılırsa sarınılırsın bu bile atlarımızın dayanıklılığının-gücünün giderek azaldığını gösteriyor.

Yarışa gelirsek, bu önemli koşu için zayıf olarak tabir edebieceğimiz grupta yarışın favorisi olan Zeev'in startta klması büyük bir şok yarattı. Yarışın temposunu Mean Machine verirken daha yeni yazdığımız, sahiplerinin daha özenli koşturulmasını dilediğimiz Aeneas yine sıradan bir atmış gibi dinlenemeden çıktığı yarışı 2. sırada takip etti. Zorlu bir mesafedeki yarışta düzlüğe gücü kalmış bir şekilde çıkabilen ender safkanlar Last Story ve Öz Salvador ilk iki sırayı aldılar.

Last Story bu yarışa kadar 18 yarış koşup 5'ini kazanmıştı. Son dönemlerde grup yarışlarda kendini göstermeyeçalışan safkan bende uzun koşamaz izlenimi yaratmıştı. Ancak 2100m çim pistte koştuğu Özdemir Atman Koşusu'nda Rokoko ve Chi'nin arkasındaki 3.lüğü dikkat çekmişti ve Kara Kaplı Defter'imize de adını yazmıştık ve beni yanıltmadı.

İlk grup birinciliğini böylesine önemli bir G1 koşuda kazanan safkanın başarılarının devamını diliyoruz.

17 Eylül 2009

Özür

Önce benden daha sonra da siteden kaynaklanan sorunlar nedeniyle yazılarda yaklaşık 10 günlük bir boşluk oluştu. Bu aksamayı en kısa sürede telafi edeceğim. Yazılara yarından itibaren tekrar başlayacağım. Bu tür sorunların bir daha üst üste gelmemesi dileğiyle...


Son Viraj Dönülüyor

8 Eylül 2009

Jokeylerin Enternasyonel Kazançları


Enternasyonel Yarışlar'ın üzerinden neredeyse bir hafta geçti. Yarışların değerlendirilmesi çok kez yapıldı. Bir de jokeyler bakalım. 6 yarıştan oluşan Enternasyonel Yarışlar'da kim en çok geliri elde etti.

Enternasyonel Anadolu Koşusu

1.Balius- 250,000$, Dettori 25,000$

2.Derviş Ağa-100.000$, Yalçın 10,000$

3.Berathan-50.000$, Gökhan Kocakaya 5,000$

4.Beran- 25.000$, N.şen 2,500$


Enternasyonel IFAHR Koşusu

1.Badad 100.000$, C.Nora 10,000$

2.Şimşeğinoğlu 40.000$, Gökhan 4,000$
3.Nakomys 20.000$, N.Callan 2,000$

4.Yücelay 10.000$, Karataş 1,000$


Enternasyonel İstanbul Koşusu

1.Evas Quest 250.000$, A.Munro 25.000$

2.Damaniyat Girl 100.000$, Dettori 10.000$

3.Wilside 50.000$, Peslier 5.000$

4.Berraksu 25.000$ S.Boyraz 2,500$


Enternasyonel Topkapı Koşusu

1.Pressing 600.000$ N.Callan 60.000$

2.Dream eater 240.000$ Buick 24.000$

3.Sabırlı 120.000$ A.Sözen 12.000$

4.Kurtiniadis 60.000$ Selim 6.000$


Enternasyonel Boğaziçi Koşusu

1.Halicarnassus 400.000$ A.Munro 40.000$

2.Pan river 160.000$ S.Boyraz 16.000$

3.Sassoalora 80.000$ G.mosse 8.000$

4.Annosh 40.000$ Selim 4.000$

Enternasyonel Malazgirt Koşusu

1.Turbo 150000$ Karataş 15.000$

2.General 60.000$ Bouland 6.000$

3.No risk al Maury 30000$ Hills 3.000$

4.Dariya 100.00$ Sogorb 1000$



Toplam:

Munro: 65,000
Callan: 62,000

Dettori: 35.000

Buick 24.000

S.Boyraz 18,500

Karataş 16,000

A.Sözen 12,000

Y.Akağaç, Selim, Nora: 10,000

Kocakaya 9,000

G.Mosse 8,000

Bouland 6,000

Peslier 5,000

Hills 3,000

N.Şen 2,500

Sogorb 1,000


Enternasyonel Yarışlar'da jokeyleri kazançlarına göre sıraladığımız zaman doğal olarak yabancıların ilk sıraları doldurduğunu görüyoruz. Türk Jokeylerimizden tabelaya giren olmadığı listede birincilik ufak bir farklada olsa 2 yarış kazanan A.Munro'nun oluyor. Hemen 3.000$ gerisinde N.Callan 2. olurken diğer rakiplerinden bayağı ayrılmış gözüküyorlar. En yakın rakipleri Dettori olurken gelir farkı ise yaklaşık 30.000$.

Yerlilerden en iyi performansı S. Boyraz sergilemiş ve bir 2.lik bir 4.lük ile topladığı 18,500$'lık gelir ona Türk Ligi Şampiyonluğu'nu getirdi.

Toplamda 6 yarışın koşulduğu buna bağlı olarak 24 pozisyonun açıldığı Festival'de bu 24 tabela yeri 17 farklı jokey tarafından doldurulmuş. Bu da bir-iki jokeyin festivali (Kazanç yönünden değil,tabela içinde yer bulma yönünden) domine edemediğini gösteriyor.
Kazanç hesaplamasında ülkemizde geçerli olan %10 kuralı geçerli kabul edilmiştir. Jokeylerin aldıkları özel primler vs. hesaplamaya katılmamıştır.

7 Eylül 2009

Büyük Taarruz'da Aeneas Efsanesi



Dün gece İstanbul Veliefendi'de koşulan Büyük Taarruz koşusu sürpriz bir sonuçla bitti. Yarışı Aeneas, jokeyi Yücel Bilik'le kazanırken büyük bir sürprize imza attı. Bu tarzda, uzak fark yaparak yarşı bitiren ve şampiyonları avlayan atların yarışları uzun süreler konuşulur. Aeneas'ta tarihteki efsanesi gibi dün de yarışta bir efsane yazdı.


Yarış, anlamında dolayı zaten çok önemli. Dünkü yarışı daha da önemli, biraz da ilginç hale getiren ise Gazi Şampiyonu Miramis ile Gazi Koşusu'na kaydını yaptırmayı unuttuğu için katılamayan Adonise'nin karşı karşıya gelmesiydi. Adonise'nin Gazi'ya katılması halinde çok şanslı olacağı konuşuluyordu. Miramis ise Gazi Koşusu'ndan sonraki ilk mücadelesine çıkıyordu. Zaten yarış başlyana kadar da bu iki safkan yarışa ağırlığını koymuştu.


Yarışın hızlı başlaması mutemeldi. Ancak Exodia'nın startla beraber bu kadar alıp başını gitmesini tahmin etmek zor olurdu. Zaten M.Kaya o kadar uzun süre teşviğe devam etti ki kapanması imkansız farka doğru gidiyordu. Farkı çok çok uzak yapma çabasına ise bir attan karşılık eldi. Aeneas ufak ufak rakibine yaklaşıp onun arkasında yarışı ötürdü. İnsiyatif alıp bu şekilde koştuysa jokeyi Yücel Bilik'i kutlamak gerekir. Öndeki iki atın arkayı çok uzak yapması çoğu insana bu atların sonlarda duracağı izlenimini vermiştir. Çünkü muazzam bir tempo vardı yrışın başında. Aeneas'ı yakından takip eden ve beğenen bir kişi olaraksa ben Exodia dursa bile inatçı stiliyle sonlarda da devam edebilecek Aeneas'ın arkadaki safkanlar için tehlike olacağını biliyordum. Çünkü Aeneas çok karakterli ve güçlü bir at. Düzlükte geçildiği atı sprint atarak tekrar geçtiği, 600-700 metre çalışmasına rağmen sprint atan rakiplerini yanına alıp onlara direnebilen bir safkan.


Normal şartlarda Aeneas'ın Miramis ve Adonise gibi rakipleri geçebilmesi düşük bir ihtimal. Ancak yarış öyle bir şekilde gelişti ki... Herhalde yarıştan önce Aeneas'ın sahipleriyle, ilgilileriyle konuşulsa, yarış nasıl gitse sizin için iyi olur deseler kesinlikle bu tarz bir tablo ortaya çıkarırlardı. Yarışın gidişatı Aeneas için biçilmiş bir kaftan oldu. Düzlükte özellikle Miramis'in güçlü sprinti olsa da açılan farkı kapatmaya yetmedi. Benim duracak diye düşündüğüm Exodia bile 2.liği son metrelerde Miramis'e verdi.


Ben Aeneas'ın özel bir safkan olduğunu düşünüyorum. Elbette bu yarışı kazanmasını ben de beklemiyordum ama Aeneas'ın gerekn ilgiyi görmediği kanaatindeyim. O kadar çok yarış koşturuluyor ki, safkan gerçek gücünü göstermeye fırsat bulamıyor. Anlamsız yarışlar koşmadığı, yarış seçtiği taktirdi adından çok söz ettirebilecek bir safkan Aeneas. Bu başarısından dolayı da safkanı ve jokeyini kutlayıp, daha özenli koşturulmasını diliyorum.

5 Eylül 2009

Enternasyonel Koşuların Analizi 3

Enternasyonel İstanbul Koşusu

Enternasyonel Yarış Festivali'nin birinci gününün kapanış mücadelesiydi. İlk gün için en çok ümit taşıdığım yarış açıkçası burasıydı. Özellikle Rokoko'nun çok başarılı koşacağına inanıyordum. Kimilerine göre Rokoko iyi koşmuş olabilir, 8.ciliği sürpriz olmamış olabilir. Bana göre gerçek derecesi bu değil. Rokoko'nun bu gruplarda dahi çok daha iyi yerlere gelebilecek kapasitesi olduğunu savunuyorum. Ben hala Rokoko'yu 2 yaşındaki mükemmel sprintleriyle hatırlıyorum. Bundan sonra toparlanmasa da Rokoko benim için her zaman ayrı bir yerde olacak. Yine de biliyorum ki Rokoko Gazi'nin yaralarını sararak, kıa ve orta mesafelerde gerçek kimliğine bürünecek.


Genelde ilk satırlar kazanan ata ve kısa bir özete yöneliktir. Bu sefer Rokoko'ya bir ayrıcalık tanıdık. Gelelim koşuya. Geçen sene Enternasyonel İstanbul Koşusu'nu kazanan Berraksu, ünvanını korumak için çıktığı yarışta yine liderliği alıp, koşuya tempoyu veren isim oldu. Eva's Request ve Wilside hemen Berraksu'nun arkasında yarışı 2 ve 3 olarak götürdü. Rokoko yarışı arka sıralarda takip ederken, yarışın 2.si lan Damaniyat Girl ise yarışı neredeyse en arkada takip ediyordu.


Virajın dönülmesiyle beraber Berraksu'yu ilk yakalayan Wilside oldu. Bu ikili müthiş bir mücadeleye giriştiler. Zaten mücadele aynaya kadar devam etti. Bu iki safkanın dışına çıkan Eva's Request ise çok kolay olmasa da rakipleri geçip fotoya ulaşan ilk isim oldu. Yarışı çok gerilerde takip eden 3 yaşlı Damaniyat Girl ise muazzam bir sprint attı. İçeri dışarı atı çeke çeke, sürekli yol arayarak, sürekli pistte yer değiştirerek sprint adan safkan uygun bir kulvar bulması halinde kesinlikle yarışı kazanacaktı. Seneye ülkemize tekrar gelirse kesinlikle ismi tekrar gündeme gelecektir ve yarışa favori olarak girecektir.


Ön sıralarda tutulan ülkemiz atlarından Chi, Rokoko ve The Rising yarışı birbirlerine çok yakın bitirdi. 3 at dayarışseverleri hayal kırıklığına uğrattı. Nihalim'i ise anlamak mümkün değil. Gazi Koşusu'nda 2. olmuş bir safkan, çok da iyi koşarken o kadar kötü hale geldi ki tanımak na mümkün. Nihalim'in toparlanması lazım. Hele ki Ribella'dan sonra çok öne çıkan bir kısrağımızın olmadığı dönemde...


Ayakta kalan tek safkanımız bu yarışta Berraksu oldu. Zaten o da olmasa, gelen 4 yabancı at tabelayı doldurup ülkelerine dönecekti.


Ben seneye bı yarışta daha şanslı olacağımızı düşünüyorum. Jenerasyonun değişmeye başlaması bu yıl için bir başarı getirmedi. 4'lülüğünde daha oturmuş bir Rokoko öncülüğünde bu jenerasyonla bu tarz yarışlarda daha başarılı olabileceğimizi düşünüyorum. Ancak itiraf etmeliyiz ki bu yarış da bizim için tam bir felaket oldu.

4 Eylül 2009

Enternasyonel Koşuların Analizi 2

Enternasyonel IFAHR Koşusu

Bu sene 3.sü koşulan Ifahr Koşusu'nda bu sefer yabancılar kazandı. İlk iki koşuyu sırasıyla Kafkaslı ve Bozdoğn kazanmıştı. İlk kez ikramiye ülke dışına çıktı. Badad gerçekten kaliteli bir attı ve koşuya da iddialı bir şekilde geliyordu. Bu yüzden sonuç normal.


Ganyanlara baktığımızda Badad da Kafkaslı da 1,60 ganyan ile sahaya çıktılar. Gerçeten yarışseverler de bu iki safkanı ayırmışlardı. Badad kendisine güvenenleri yanıltmazken, Kafkaslı tam bir hayal kırıklığı oldu. IFAHR adına düzenlenen bu koşuda, IFAHR'ın sitesine girdiğinizde en çok ikramiye toplamış safkan olarak Kafkaslı'yı ana sayfada görürüsünüz. Ancak Kafkaslı, sitesinde ilk sayfada olduğu organizasyon adına düzenlenen bu koşuda hiç yoktu. Selim Kaya'ya yapılan eleştirilen büyük bir bölümünü, yarışı çok geride takip ettiği görüşü oluşturuyor. Kafkaslı son viraj dönüldükten sonra önünde bulunan (gerileyen Dayala hariç) kimseyi geçemedi ve yarışı 6. olarak tamamladı. Kabul etmek gerek ki Kafkaslı zaten problemleri olan bir safkan. Bir de yaşının ilerlemesi eklenince... Kafkaslı'nın bu yarışı ölçü alınmayacak olsa bile Kafkaslı hiç bir zaman eski Kafkaslı olmayacak. Bana göre yarışseverin de Kafkaslı'ya olan güveni azalmaya başlayacaktır.


Yarışın 2.si olan Şimşeğinoğlu ise büyük bir iş başarmış oldu. 600'e doğru Gökhan Dayala'dan liderliği çalıp yürümeye başladı. Berathan'da da yapmaya çalıştığı yarışı çalabilir miyim düşüncesiyle düzlüğe önde çıktı. Önce, yanına tutarak gelen Hızlıtay'ı ayırdı. Dışardan gelen Badad'a bir şey yapamayan Şimşeğinoğlu, içinden dalan Nakomys'e geçilmesine rağmen jokeyinin yoğun gayretiyle geri gelip 2.liği fotoda kurtardı.Ülkemizdeki Enternasyonel Yarışlar'da yavrularını defalarca izlediğimiz Amer'in kızı Nakomys ise yarıştan 3. ayrıldı. Son anda Hızlıtay'ı geçen Yücelay da tabelayı tamamladı.


Anadolu Koşusu'ndan sonra bir hayal kırklığı da bu yarışta yaşadık. IFAHR Koşusu'nda ülkemize gelen atların çok iyi koştuğunu söyleyemeyiz. Ama yarışı çalma düşüncesindeki Şimşeğinoğlu dışında da bu ikilinin arasına girebilecek at yoktu, ki o bile giremiyordu. Tabi Kafkaslı'nın bekleneni ortaya koymaması da yarışseverleri üzen bir nokta oldu.

Enternasyonel Koşuların Analizi 1

Enternasyonel Anadolu Koşusu


Enternasyonel Yarış Festivali'nin açılış mücadelesiydi Anadolu Koşusu. YArıştan önceki değerlendirmemizde Türk Atlarının önde olduğunu, zaten 2 yabancı safkanı yarışa katıldığını ve Philatelist'in etkili olamayacağını, ağırlıklı olarak çim pistte koşan Balius'un sentetiğe uyum sağlaması halinde başarılı olabileceğini yazmıştık. Yarışı kazanma ihtimali olan tek yabancı at Balius da aynayı önde geçen safkan oldu.

Beklenildiği gibi Doğubeyi yarışa hızlı başlayıp liderliği aldı ve alıştığımız stiliyle koştu. Ancak beklenenin aksine kimse Doğubeyi'ni önde rahatsız etmedi. Beran da önceki yarışlardaki hatasını sonunda anlamış olacak ki arkada beklemeyi tercih etti. Yarışı Doğubeyi'nin arkasında takip eden Berathan, yarışı çalma düşüncesiyle Doğubeyi'ni erken ayırmaya çalıştı ve 800'e doğru yürümeye başladı. Bu hamle Doğubeyi'ni kısa sürede yarıştan düşürürken, yarışı ön grubun içinde takip eden Balius'a yaradı. Doğubeyi-Berathan kapışmasından uzakta kalmamak için Dettori'nin teşvik ettiği safkan 400'e gelinirken Berathan'ı yakaladı ve mücadele dahi etmeden rakibini ayırdı.

Kolay bir birincilik elde eden Balius yaklaşık 5 boy farkla fotoyu önde geçerken, en azından ikincilik isteyen Berathan Doğubeyi'ne erken saldırmasının faturasını Derviş Ağa'ya geçilerek ödemiş oldu. Yine öne çıkmaya çalışmayan ve yarışı gerilerde takip eden Beran, tempoya uymamasının ödülünü 4.lük elde ederek aldı. Fair Son ise eski günlerin çok gerisinde kaldığını gösterdi. Gerçek bir Fair Son'ın bu yarış için birincilik mücadelesi yapmamasını düşünmek yanlış olurdu. Ancak tabelaya dahi asılamayacak bir görüntüdeydi.

Konuşulması gereken bir diğer konu ise zayıf olarak nitelendiremeyeceğimi kumcu Türklerin neden özünde çimci olan bir ata geçildiğidir. Geçen sene Harputlu Gaggoş ve Fair Son, Familiar Territory, Happy Boy gibi iddialı başarılı atları geçme başarısı gösterirken bu sene çok da iddialı diyemeyeceğimiz Balius'un daha yoğun katıldığımız yarıştaki birinciliği düşündürücüdür.Balius'un rekor kırarak kazandığı yarıştan bize geriye kalan ise Dettori'nin attan atlama şovunu izlemek oldu.

İşte Turbo! Malazgirt Şampiyonu




2-3 Eylül'de Veliefendi'de gerçekleştirilen Enternasyonel Yarış Festivali'nde umduğunu bulamayan Türk atlarının kötü gidişine, son yarışta Turbo dur dedi. Şampiyon safkanımız Entenasyonel Malazgirt Koşusu'nu kazanarak büyük bir başarıya daha imza attı.


1600m çim pistte koşulan yarışta çok büyük ümitlerle ülkemize getirilen her biri uluslararası başarı kazanmış dünyaca ünlü atlar olan General, Dariya ve No Risk Al Maury, Turbo'ya karşı ayakta kalamadı. Ülkemizde Triple Crown'a bir adımı kalan Turbo, Malazgirt Koşusu'ndaki birinciliği ile de kendisine şüpheyle bakanları bir kez daha yanıltmış oldu. Ganyanı 2,00 lira çıkan ve Turbo'nun koştuğu yarışlarda Turbo'nun yanında en düşük ganyanla koşan General'in düzlük boyunca tüm çabaları Turbo'ya yetmedi.


Yarışı fazla konuşmaya gerek yok aslında, yine bir beyaz bayrak ayna yarışı. Zaten normal sonuç Turbo'nun kazanması olmalıydı. Ancak öyle bir hava oluşturuldu ki bir anda Turbo'yu alçaltmaya başladılar. Yarıştan bir ün önce yazdığım yazıda da belirttiğim gibi Turbo dünya üzerinde ender rastlanacak güç,kalite ve karaktere bir at. Daha doğrusu öyle düşünüyordum. Malazgirt Koşusu ile bu kanıtlanmış oldu.


Turbo yarışı sadece için kazanmadı. Milyonlarca yarışsever için, Türk Atçılığı'nın imajı için de kazandı. Düşünsenize Enternasyonel Yarış düzenliyorsunuz. 2 günde 6 yarış var. Ancak Turbo'ya kadarki yarışlarda bir tek birinciliğimiz yok. Kaybettiğimiz atlar da yarışlardan önceki değerlendirmelerde yüzüne bakmadığımız, daha kaliteli atar gelsin, bunlar da kim denilen safkanlar. Açık söylemek gerekirse safkanlarımızın bu denli geride kaldığını görünce, iyi ki daha iyi safkanlar gelmemiş diyoruz. Bir de iyi olanlar gelse...


Turboyu bu önemli yarışı kazandığı için yürekten kutluyoruz. Yarış hayatı boyunca sakatlanmadan, bu güzel yarışlarını devam ettirmesini istiyoruz. Bu atın yetiştiricilikle falan alakası yok. Tamamen bir mucize. Nice Turbo gibi mucize atlar izlemeye... Teşekkürler Turbo.

2 Eylül 2009

Enternasyonel Boğaziçi Koşusu


1991'den beri yapılagelen 2. koşu olan Boğaziçi Koşusu bu sene de zorlu mücadeleye sahne olacak. 13 safkanın 400.000$ için mücadelesini izleyeceğiz. 4 safkanın yurt dışından katıldığı yarışta Inspector ve Pan River dışında ülkemiz atlarının bu yarışa uygun kalitede çıkmadığını söyleyebiliriz. Geçen senelerde de gerek katılımın gerekse niteliğin düşük olduğunu düşünürsek, yetiştiriciliğimizde uzun mesafe atlarının ne kadar geride kaldığını görüyoruz. Son iki yılda büyük bir katılım düşüşü görüyoruz. 2006da Champs To Champs'in kazandığı Win River Win'in 2. olduğu yarıştan sonra bir türlü istenilen katılım sağlanamamıştı. Kısaca göz atalım.

2008 Boğaziçi Koşusu
Katılımcılarımız: Inspector, Out of Control, Tiramisu
2007 Boğaziçi Koşusu
Koşan safkanlarımız: Tiramisu, Annosh, Prince of Eulluep

Uzun mesafede koşan son zamanda yetişmiş olan safkanların dayanıklılıklarının, eski jenerasyonlara göre düşük olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu da neden bu yarışa at çıkaramadığımızın nedenidir. Atlarımız harplerden sağ çıkamıyor ya da çok yıpranıp formunu kaybediyor.

Şimdiye kadar koşulan 18 koşuda birincilik sayısı yabacı atlar ve Türk Atları arasında 9'a 9 şeklinde bölünmüş.

Yarın deplasmanda yarışa çıkacak atlar Halicarnassus, Illustrious Blue, Sassoaloro ve Shawnee Saga.

Halicarnassus 42 koşuda 7 birincilik elde eden, yaklaşık 300.000£ kazancı olan, 5 yaşında bir safkan. Grup yarışlarda birincilikleri ve tabelaları bulunan safkan yarın için kendisine şans yaratailir.

5 yaşındaki Illustrious Blue'nun da 42 yarışı bulunuyor. 8 birincilik 9 ikincilik elde eden safkanın 250.000£ civarında geliri var.

Shawnee Saga ve Sassoalora ise daha düşük performansa sahip isimler.

Sürprize açık mücadelede hangi sonuç çıkarsa şaşırmamalıyız. Yarışın nasıl gideceğini de kestirmek zor. Yarışa çoluk çock katılan Adalı ekürisini atlarını nasıl koşturacağı çok önemli. İlk planda Pan River-Inspector ikilisi ve Halicarnassus-Illustrious Blue ikilisisin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Ancak bu dört atın dışında gelebilecek bir at da bizim için sürpriz olmayacak.

Haydi Turbo!



Yarın akşam koşulacak olan Enternasyonel Malazgirt Koşusu'nda şampiyon safkan Turbo kalitesinin ülke dışına da yeteceğini kanıtlamya çalışacak.
150.000$ ikramiyesi olan G1 mücadelede 3'ü yabancı olmak üzere 7 at koşacak.Özellikle General'in çok iddialı geldiği koşuda, No Risk Al Maury ve Dariya da start alacak. Tubo gibi 4 yaşında olan General'in Grup yarışlarda birincilikleri bulunurken çok güçlü rakiplrinin arkasına 2.likleri bulunmakta.
Özlediği mesafesinde koşacak olan Turbo'nun General'i de geride bırakmasını bekliyorum, istiyorum, diliyorum. Her şeyden önce Türk Atçılığı için büyük bir sınav. Ülkemizde tüm Arap atlara büyük bir üstünlük kuran Turbo'nun dışardan gelen atlara geçilmesi halinde bir çok soru ve sorun ortaya çıkacak.(Geçilmesi halinde, ki aklımdan bile geçirmiyorum, değineceğiz)
Umarız Turbo kazanarak,"vasat Arap atlarımıza üstünlük sağlayan averaj bir at" olarak değil de, "gerçek bir şampiyon, aykırı at, çift kalpli savaşçı" olarak yarış hayatına devam eder. Bazı çatlak seslere rağmen ben Turbo'nun gerçekten dünya üzerinde de az rastlanacak karakterde ve güçte olduğuna inanıyorum. Artık klasikleşen kapanışı yapma özelliğiyle yarın da son ayakta bir Turbo şöleni olsun!
Türk Atçılığı için kazan, kendin için kazan, bizim için kazan!

Enternasyonel Topkapı Koşusu



Ülkemizde Enternasyonel yarş denilince aka gelen ilk iki yarış Topkapı ve Boğaziçi koşusudur. 1991'den beri yapıla gelen bu iki koşu her zaman ön plana çıkmıştır, şampiyoları ülkemize getirmiştir.

Topkapı Koşusu bu sene 19. defa koşulacak. Geride kalan 18 yarışta 11 Türk, 7 dış ülke birinciliği var. 1600m'de 600.000$ birincilik ödülü için 9 at mücadele verecek. Türk-Yabancı oranı 5'e 4 şeklinde oluşumuş. Yarışa ülkemizden Sabırlı, Kurtiniadis, Invincible Son, Gladyatör ve Nalın İsyanı katılırken, dışardan gelen safkanlar Hatta Fort, Dream Eater, Rock of Rochelle ve Pressing.

Pressing'ten başlamak en doğrusu olcaktır. Ülkemizdeki 3. Enternasyonel Yarış'ını koşacak safkan 2007 Boğaziçi Koşusu'nda Bussoni'nin arkasına 2.lik elde ederken, geçen sene katıldığı Topkapı Koşusu'nu kazanmayı başarmıştı. Topkapı'yı kazandıktan sonra bir G2 1.lik daha elde eden safkan sonraki G1 yarışında başarı gösteremedi ve 5 aylık bir ara verdi. Aradan sonra koştuğu ilk koşusu parlak olmayan safkan, geçen sene ülkemize gelmeden önce koşup kazandığı iki yarışı bu sene de koştu ve kazandı. Sırasıyla 1600 G2 ve 2000 G1 yarışları kazanan Pressing ülkemie yine formda ve iddialı bir şekilde geliyor. Bu sene de koşuya ağırlığını koyabilecek safkan diğer yabancı atlardan ayrılmış durumda.

Dream Eater bir başka yabancı katılımcı. Koştuğu son Listed yarışı kazanıp moral bulan safkan ülkemize bu şekilde geliyor. Bu yarışı dışında 1 birinciliği daha bulunan safkan 4 yaşında. Koştuğu grup koşularda zaman zaman tabela içinde yer bulabilen safkanın yarın için şasının az olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Rock of Rochelle ve Hatta Fort'u bir arada inceleyebiliriz. İkisinin de çok önemli başarıları bulunmazken ikisi de zaman zaman Grup yarışlarda tabelada yer bulmuşlar. Hatta Fort'un daha çok 1200-1300'de koştuğunu görüyoruz. Antranörü de 1600'lük bir yarış için umutlu olduğunu söylese de şansı az olmakla beraber Rock of Rochelle göre daha şanslı. Ben iki safkanın da Pressing'in çok gerisinde olduğunu düşünüyorum.

Geçen seneki Topkapı Koşusu'nda yabancı işgaline karşı tek direnebilen safkanımız olan Kurtiniadis olmuştu ve yarıştan 4.lük ile ayrılmıştı. Bu sene de en çok güvenilen atların başında geliyor. Verdiği aradan sonra gördüğ koşularda başarılı koşular ortaya koyan ve son yarışında da Sabırlı'yı geçen Kurtiniadis yarın için ülkemizi temsil eden safkanlarımızdan en öne çıkanı.

Kuşkusuz bu senenin en flaş safkanı Invincible Son. 3 yaşındaki kaliteli safkan yarış hayatına bu sene başlamaıştı. Kum-çim ayırt etmeden ilk 7 yarışını, ki bunlardan ikisi G1, kazanan safkan son yarışı olan Başbakanlık Koşusu'nda sert rakipleriyle baş edememiş ve 5. kalmıştı. Yine de 1. ile aynı saniye içinde yarışı bitirmişti. Yarın için lehine olan mesafede, jokeyinin de tercihi ile üst sıralara saldıracaktır. Kurtiniadis ve Pressing ikilisin ardından değerlendirilmelidir.

2007 Topkapı Galibi Sabırlı ilerleyen yaşına rağmen kalitesiyle yine ön planda. Alıştığımız stilini ilerleyen yaşıyla kaybeden ve artık yarışı kolay takip eden şampiyon, eski performansının uzağında. Ancak eski yarışlarının hatrına bile olsa yazılmalıdır. İşin enteresan tarafı ise jokeyi Karataş olmayacak bu sefer. Uzun yıllardan beri gelen Sabırı-Karataş iş birliği yarın için ara veriyor. Bu ikiliyi en son 2006'da Sabırlı'nın Dubai'de koşruğu ve 5. olduğu yarışta beraber görememiştik. Ülkemizde ise Sabırlı-Karataş ikilisi en son Nisan 2005'te ayrılmış ve o yarışı Karataş'ın tercihlediği Luxor kazanmıştı. [Sabırlı aynayı önde geçmesine rağmen, koşu değişmiş ve 2. ola Luxor birinciliğe alınmıştır]

Başarılı safkan Nalın İsyanı ve iyi bir sezon geçiren Gladyatör ise rakiplerini çok eksik koşması halinde devreye girebilir.

Tüm atların ayaklarının düz basmanızı diliyoruz. Zevkli bir yarış olsun.

28 Ağustos 2009

Enternasyonel Yarışlar Başlasın

Tüm yarışeverlerin merakla beklediği, atçılığımıza ve yarışlarımıza bambaşka bir hava katan Enternasyonel Koşular yarın başlıyor. Genelin aksine bu sene hafta içine alınan yarışlarda yine büyük ikramiyler dağıtılacak, yine gözümüzü kırpmadan izleyeceğimiz mücadeleler olacak. Enternasyonel Anadolu Koşusu'yla başlayacak büyük heyecan, Perşembe Enternasyonel Malazgirt Koşusu'yla son bulacak. Biz de şimdi yarışlar ve atları ufak bir değerlendirmeye alalım.

Enternasyonel Anadolu Koşusu

250.000$ birincilik ikramiyesinin olduğu 2000m kum pistteki yarış, pistimizin şampiyonlarını karşı karşıya getiriyor. Fair Son ve Doğubeyi gibi iki büyük şampiyonun yanı sıra kumun başarılı safkanları Beran, Royal Victory, yine son dönemin flaş isimleri Berathan ve Nusrat ilk göze çarpan safkanlar. Yarışa yurt dışından katılan safkanlar ise Balius ve Philatelist.

Dünyaca ünlü Godolphin ekürisine ait Balius'un başarılı denilebilecek performansı var. 26 yarışta 9 birincilik elde eden safkan 900.000 Euro'ya yakın kazanca sahip. Enternasyonel koşularda boy göstermiş olan safkan Dubai'de bu sene G2 çim yarış kazanırken, Duty Free'de 13. kalmış. Genellikle çim pistte start alan safkanın, sentetiğe uyum sağlaması halinde başarılı olabileceğini düşünüyorum.
Philitalist yarış hayatında 18 yarış koşmuş. Bu yarışların 9'u çimde, 9'u kumda. Çimde yarış kazanamamışken, kumda 4 birinciliği bulunmakta. Önemli bir başarısını göremediğimiz safkan 60.000 Euro'Luk kazanca sahip. Son çim yarışında, 22 Ağustos'ta sonuncu olan safkanın kum performansı da safkanlarımıza yetmeyecektir. Pressing'in ekürisi olan safkan bu yarışta sadece formasını temsil edecek.Yarışa genel olarak bakrsak ben Enternasyonel Yarışlar'ı ülkemizin atlarının performansı ve birinciliğiyle açacağımız kanaatindeyim. İlk planda Doğubeyi ve Fair Son ayrılmış gibi gözükse de, özellikle ben Berathan'ın etkili bir yarış çıkarabileceğin düşünüyorum. Yine Balius, Royal Victory ve Nusrat da çok olmasa da şansa sahip isimler. Önlerde Doğubeyi'ni zorlamaya çalışmazsa, sprintiyle Beran da sonlarda söz sahibi olabilir.


Enternasyonel IFAHR Koşusu

100.000$ birincilik ikramiyesi olan ve Şampiyon Kafkaslı'nın sahne alacağı 1500m kum yarışta güzel bir mücadele bizi bekliyor. 2100 çim olarak başlayan yarış, geçen sene 2100 kum olarak koşulurken bu sene de aynı şekilde koşuluyor.

Ülkemizi Kafkaslı, Hızlıtay, Yücelay, Şimşeğinoğlu, İncinur ve Dayala'nın temsil edeceği yarışta dışarda gelen atlar ise Nokomys ve Badad. Atların performanslarının tamamı hakkında bir bilgiye ulaşamamış olsam da elde ettiğim bilgiler, uluslararası yarışlarda boy göstermiş ve de başarılı olmuş Badad'ı Nokomys'e göre ön plana çıkarıyor. Ancak Kafkaslı'nın olması doğal olarak yarışta bir ağırlığının olmasına sebep oluyor. 3. düzenlenen koşuda geçen seneki gibi ön plana çıkan bir at yok. Geçen seneki "bomba"mız Belamer, yarıştan önce konuşulan inanılmaz derecelerine rağmen Bozdoğan'a avlanmıştı. Bu sene de karışık gibi görülen yarışta Badad'ı biraz daha ön planda görüyorum, ama nasıl koşacağını kestirmek çok güç bir çok faktör var. Eksik koşması taktirde bu rakiplerini bu mesafede geçmiş olan Kafkaslı şanslı olacaktır.

Enternasyonel İstanbul Koşusu

2004'ten beri koşulan be ilk kez geçen sene dişilere verilen koşu 2. kez dişi koşu olarak koşuluyor. Birinciye 250.000$ ikramiye kazandıracak güze şehrimizin koşusunda ülkemizi 9 safkan temsi ederken, yurt dışından 4 safkan yarışa katılıyor. Yeni jenerasyonun başarlı atları Rokoko ve Chi'nin de katıldığı 1600m çim yarışta geçen sene bu koşuyu kazanma başarısı gösteren Berraksu, başarılı safkanlar Mayuşka, Lovely Doyoun, Nihalim, The Rising ve Orse Gül katılıyor.

Ülkemize geln safkanlar, Eva's Request, Magic Eye, Damaniyat Girl ve Wilside. Yarış hayatlarını ve koştukları koşulara bakınca ben bu yarışta da atlarımızın yarışa ağırlıklarını koyacaklarını düşünüyorum. Benim çok beğendiğim ve bence 3'lülerin en iyi orta mesafecesi olan Rokoko, sonunda bulduğu mesafesinde grup güçlü de olsa birinciliğ yakındır. Diğer tüm safkanlarımızın, yabancılar da dahil, şanslarını eşit olarak görüyorum. Koşularını izlememe rağmen baktığımız performanslarıyle yabancı safkanların yarışta başarılı olması çok zor görülüyor.

Perşembe günü koşulacak olan yarışlarının kısa incelemelerine yarın (Çarşamba) ulaşabilirsiniz.

25 Ağustos 2009

Yeni Bahise Merhaba, Plase İkili



TJK 1 Eylül'den geçerli olmak üzere yarışseverlere yeni bir oyun sunacağını açıkladı. "Plase İkili" olarak adlandırılan oyunda yarışseverler, ilk üç sırayı alacak atlardan en az 2 tanesini bilmeye çalışacaklar.

Plase İkili 10 ve daha fazla atkoşan ayaklarda oynanabilecek. İlk 3'ten 2 atı bilmenin yeterli olacağı oyunda ikramiyelein çok düşük olmaması amacıyla birim fiyat 2 lira olarak belirlendi. İlk 3'e giren 2 at için 3 farklı sonuç olacak. {1.-2., 1.-3., 2.-3.}. Bu nedenle de 3 farklı ikramiye olacak.

Mevcut olan oyunlarda ise;

GANYAN/PLASE/İKİLİ/ÇİFTE OYUNLARINDA BİRİM FİYAT; 1 YTL
YEDİLİ PLASE OYUNUNDA BİRİM FİYAT 5 YKR
ÜÇLÜ GANYAN OYUNLARINDA BİRİM FİYAT; 5 YKR
ÜÇLÜ BAHİS/TABELA BAHİS OYUNLARINDA BİRİM FİYAT; 10 YKR
ALTILI GANYAN OYUNUNDA BİRİM FİYAT; 5 YKR
BEŞLİ GANYAN OYUNUNDA BİRİM FİYAT; 5 YKR
DÖRTLÜ GANYAN OYUNUNDA BİRİM FİYAT; 5 YKR olmaya devam edecek.

Çıkan at sorunsalında ise çözüm yalnız çıkan atla oynanmış kombinelerin iadesinin yapılması şeklinde belirlenmiş.

10 ve daha fazla atlı bir koşuda; birincinin öne alınarak yapıldığı kombinasyonlarda ( 1/2,3,4) bağlanan at sayısı 2 ile çarpılacak (6 Lira). Normal kombinasyonlarda ise yazılan at sayısının 2'li kombinasyonu alınacak ve çıkan kombinasyon sayısı birim fiyat olan 2 ile çarpılacak. (1,2,3,4,5,6 'dan oluşan 6 atlı Plase İkili'de 15 farklı kombinasyon olacak ve fiyatı 30 Lira olacak)

Oyunun geleceği ilk bir kaç programda vereceği ikramiyelerle daha net olarak anlaşılabilecek. Güzel bir oyun, umarım yarışseverler de ilgi gösterir.

24 Ağustos 2009

II. İnönü Koşusu'nu Worldpoint Kazandı

II. İnönü Koşusu'nda zafer, yenilgi yüzü görmeyen ve TYAYSD İlkbahar satışlarında el değiştirmiş olan Worldpoint'in oldu. Dişilere göre 5 salise daha iyi koşulan yarışta H.Karataş idaresindeki Worldpoit 4. yarışını da kazanmış oldu.

Az atla koşulan koşuda startla beraber Özbaylım yarışın liderliğini aldı. Fazla rahatsız da edilmeyen safkan son virajı önde döndü. Son düzlükte Buenos Aires, Midas Touch ve Worldpoint yelpaze gibi açılarak ataklarına başladılar. En kuvvetli gelen ise yarışı da kazanan Worldpoint oluyordu. H. Karataş ufak ufak teşvik verirken, Worldpoint büyük büyük cevap veriyordu. Rakiplerini yaklaşık 200 metrede ayıran safkan, son 200'de sonra ise rakiplerine "formdayım" mesajını veriyordu. Yarışın ikincsi Midas Tocuh olurken, 3. Özbaylım, 4. ise sonlarda gelen Sultans Of Swing oldu.


Worldpoint jokeyinin teşviği arttırdığı yerde çok fazla hızını arttıramasa da bu gruba yeteceğini kanıtlamış oldu. Buenos Aires tam bir hayal kırıklığı olurken, Dire Straits'in güzel şarkısı Sultans Of Swing biraz daha uygun rakiplerini avlayacak düzeye geldiğini gösterdi.

I. İnönü Koşusu'nda Tonya Süprizi



2 Yaşlı Dişi İngilizler için önemli bir sınav olan G3 I. İnönü Koşusu'nu N.Şen'in bindiği Tonya kazanmayı başardı. 1200m çim pistteki yarışın derecesi 1.11.71 oldu. Ganyanı 7,45 olan safkan, dün için de cazip bir at oldu.


Startın verilmesiyle beraber çok hızlı bir çıkış oldu. Bambino, Gülay Sultan, Harmony in Blue, Mystical Storm ve Lucy in The Sky liderliği almak için bir mücadele içine girdiler. Seri stile sahip bu atlardan öne çıkan ise, çok kolay bir şekilde, Harmony In Blue oldu. Yarışta ganyan yönünden en önde tutulan Mystical Storm Start çıkışında fauller maruz kalarak öne çıkamadı. Yarış boyunca liderlik için teşvik uygulayan jokeyine bir türlü yanıt veremeyen safkan son 300'e doğru da giderek tempodan düşmeye başladı. Harmony In Blue'nun 1000 metre süren liderliği son 200'e doğru Bambino geçti. Koşuda ön tarafta gitmeye çalışan safkanlardan da yarışın sonunda tek önde tutunabilen zaten o oldu.


Son viraja doğru, sonlarda biraz gelebilecek atın yarışı koparabileceği belli olmuştu. Koşuyu en arkada takip eden iki safkan, Tonya ve Black Magic Women ie hızlı giden bu koşuda sonlarda güçlü atak yapabilen ender atlar oldular. Black Magic Women son yarışında Worldpoint ve Karasevda'nın arkasında boyunla 3. olmuştu. Bu yarışta da ağırlıkla beklediğim attı. Gökhan atı iyi yerlerde götürmesine rağmen düzlükte yaptığı hatayla yarışı kaybetmiş oldu. Virajı dış kulvarda dönen Black Magic Women ve onun da dışında dönen Tonya... G.Kocakaya atı tutmaya devam ederken, arkasından sprinde başlamış olan Tonya'nın kendisini geçmesini bekledi ve Tonya'nın dışına açılıp en dış kulvardan sprintine başlamak istedi. Ancak 2-3 boy olan fark bir daha kapanamadı. Büyük ihtimalle Tonya'nın o kadar güçlü gidebileceğini hesaba katmadı. Bu hareketi de ona yarışı kaybettirdi. Kazanabileceği yarıştan 2. olarak ayrıldı. Tonya ise güzel bir yarış koşarak 2. yarışında böylesine önemli bir başarıya imza atmış oldu.


Tonya'nın ganyanın bu kadar yüksek çıkması ise şaşkınlık verici cinstendi. Ganyan olarak 6. sırada tutulmasına rağmen ilk 5 atın çok gerisinde kalmıştı. Ancak ilk yarışında, Mystical Storm'un kazandığı yarışta, çok parlak bir sprintle 2.lik elde etmişti. Mystical Strom'un favori çıktığı yarışta en az onun kadar ii koşa bir Tonya'nın da biraz daha tutulması gerekirdi. Ancak tekrar söylemek gerekir ki yarışın normal sonucu Black Magic Women birinciliği idi.


Tempoya uymasına rağmen önde kalabilen tek safkan olan Bambino güzel bir 3.lük elde etti.


Karasevda tam bir hayal kırıklığı oldu. Starttan normal çıkmasına rağmen yarışa adapte olamadı safkan. Sonlarda da yürümeyen safkanda, eğer bir problemi yoksa, düşüş var. Gördüğü zorlu yarışlardan etkilenmiş olabilir.


Dün akşamki koşuda dikkatten kaçmış olabilir, ilgimi çeken bir safkan var ki da Seriska Lady. Hayatının ilk yarışını kumda koşan ve 6. olan safkan dün S. Kaya idaresinde koştu. Son düzlükte çok güzel atak yapmaya başlayan safkan iç kulvardan geliyordu. Ancak Seriska Lady hızlandığı yerde, Harmony In Blue'nun yavaşlayan haliyle karşılaştı. Bariyer dibinde sıkışan safkan dışarı çıkmaya çalışırken de faullere maruz kaldı ve daha sonra jokeyinin enseye basmasıyla son sıralarda geldi. Kapanmasaydı iyi yerlere gelecek olan safkan bir sonraki yarışını kazanabilecek yetenek ve güçte.

23.08.09

İSTANBUL

SERISKA LADY: Hayatının ilk yarışını kumda koşan ve 6. olan safkan dün S. Kaya idaresinde koştu. Son düzlükte çok güzel atak yapmaya başlayan safkan iç kulvardan geliyordu. Bariyer dibinde sıkışan safkan dışarı çıkmaya çalışırken de faullere maruz kaldı ve daha sonra jokeyinin enseye basmasıyla son sıralarda geldi. Kapanmasaydı iyi yerlere gelecek olan safkan bir sonraki yarışını kazanabilecek yetenek ve güçte.

22 Ağustos 2009

21.08.09

İSTANBUL

TEMPURA: Bir önceki yarışında da muazzam bir yarış koşan ve aynada birinciliği bırakan safkan, dün de güzel sprintiyle 3.lük elde etti. Bu tarz gruplarda, kum-çim ayırt etmeden, her an için kazanabilecek formda.


MASTIFF: Yarışı hiç bir şekilde götüremeyen safkan, daha uygun kilosuyla etkili olacaktır.

19.08.09

İSTANBUL

IL SOLE: Protesto sonucu değişn yarışta ön 4'lünün hemen arkasında 5. olan safkan, daha iyi duruma geldiğini gösterdi. Orta ve uzun mesafeli yarışlarda her an bir sürpirize imza atabiir.

16 Ağustos 2009

Zafer Kurtiniadis'in

Veliefendi'de 14 Ağustos Cuma Akşamı koşulan Fatih Sultan Mehmet Koşusu Kurtiniadis kazanmayı başardı.
Yarışın bitiş derecesi 1.38.14 olması yarışın ne kadar ağır tempoda gittiğini ortaya koydu. Yarış beklenildiği gibi Sabırlı Kurtiniadis arasında geçti. Sabırlı yarışın her yerinde çok rahat gitti ve olgunlaşmasıyla beraber yeni bir tarza sahip olduğunu da kanıtlamış oldu. Kurtiniadi ise Sabırlı'nın dışında kalarak belki de birincilik için en büyük avantajı elde etti. Aynaya kadar mücadeleden vazgeçmeyen iki safkandan photo'yu önde bulan Kurtiniadis oldu.

Bu iki safkanla beraber yarışı aynı saniye içinde tamamlayan Gladyatör ve Nalın İsyanı ise ne kadar formda olduklarını gösterirken şampiyonların olmdığı gruplarda iş yapabileceklerini gösterdiler.

16.08.09

İSTANBUL

BABA TORİK: Uzun aradan sonra bir yarış gören safkan bugün de düzlüğe rahat çıktı, jokeyinin teşviğine bir türlü yanıt vermedi. Hala eksikleri olduğu görülen atı takibe almak gerekir.

Jokey Turnuvası Lemaire Kazandı

Ülkemizde ilk kez düzenlenen Uluslararası Jokey Turnuvası'nı Fransız Christophe Lemaire kazandı. Bir anda formatı değiştirilen ve 5 ayağa bölünen turnuvanın 1.si Lemaire 22, 2.si S.Kaya 20, 3.sü Karataş ise 16 puan topladı.

İlerleyen yıllrda daha güzel bir puanlaması olan, daha yüksek katılımlı organizasyonlar yapılmalıdır.

13 Ağustos 2009

Fatih Sultan Mehmet Koşusu'nda Dev Mücadele



Cuma akşamı saatler 9'u gösterdiğinde Veliefendi bir önemli mücadeleye daha ev sahipliği yapacak. 3 ve daha yukarı İngiliz safkanlarına mahsus G1 Fatih Sultan Mehmet Koşusu rekabetin üst düzey olduğu safkanları 1600m çimde karşı karşıya getiriyor. 3 ve 4 yaşlı safkanlardan katılım olmaması dikkat çeken yarışta 5 kaliteli safkan yer alıyor. Gladyatör, Nalın İsyanı ve Yeni Lira'nın da katıldığı yarışta gözler daha çok Kurtiniadis Sabırlı mücadelesinde olacak. Son zamanlarda sıkça karşı karşıya gelen iki şampiyon bir kez daha karşı karşıya geliyor.

2006 Fatih Sultan Mehmet Koşusu'nda buluşan Sabırlı ve Kurtiniadis'ten, aynayı önde geçen Sabırlı olmuştu. Kurtiniadis'in 3'lü olarak katıldığı yarışta Sabırlı rakibini yarım boyla ayırmış olsa da kolay bir yarış çıkarmıştı. Yarışın 3.sü Kaneko, 4.sü Kartalım oluyordu.

Fatih Sultan Mehmet Koşuları'nı seven Sabırlı, Kurtiniadis'in katılmadığı, 2007'de Cincinati Kid'in kazandığı yarışta 4. kalıyordu.

2. Randevu ie geçen sene koşulan FSM Koşusu oluyordu. Bu koşuda da sonuç değişmiyor ve Sabırlı rakibine bir kez daha üstünlük sağlıyordu. Muazzam bir mücadeleye tanıklık ettiğimiz yarışta, 200'de yan yana gelen Sabırlı ve Kurtiniadis aynaya kadar birbirlerini ayıramazlar. Aksiyon farkıyla, bir burun ucuyla yarışı kazanan Sabırlı rakibine rövanşı vermemiştir.

28 Haziran'da koşulan G1 mücadelede ise yine iki safkan karşı karşıya gelmişti ve Sabırlı bir kez daha Kurtiniadis'e üstünlük sağlamıştıç. Ancak Salvatore'nin yarış sırasında Kurtiniadis'in önünde kayması ve Barış Kurdu'yu üzerinden atması Kurtiniadis için olumsuz bir etki yapmıştı. AÇıkçası o yarışı çok net ölçü almak doğru olmayacaktır.

Kurtiniadis'in son kazandığı yarışın ise G3 Vehbi Koç Koşusu olup, geride bıraktığı rakipler Sabırlı, Gladyatör, Berraksu, Nalın İsyanı, De Niro, Lovely Doyoun'dur. Yarın da start alan 3 safkanı geçmiştir. Son yarışında ise Başbakanlık'ta Inspector'e geçilen safkan yarın, 3 senede 2 yarışta da geçildiği rakibini avlamaya çalışacak.

Bakalım yarışa Sabırlı ve Kurtiniadis ağırlığını koyabilecek mi? Suborics idaresindeki Yeni Lira bir sürpriz yapabilir mi? Gladyatör mücadelede kendine şans yaratır mı? Bütün bu soruların cevaplarını yarın bulacağız. İyi seyirler.

12.08.09

İSTANBUL

KUZEYİN OĞLU: Never Walk Alone gibi kaliteli bir ismin anne kardeşi olan safkan, kendisinden beklenilenleri her an yapabileceğinin sinyallerini vermeye başladı. Sonlarda güçlü gelen safkanı bu tarz, biraz daha zayıf gruplarda takibe almalıyız.

İSKENDERUN: Yarışseverler tarafından bugünkü yarışı için çok gerilerde bırakılmış safkan, son metrelerde dahi iyi aksiyonlara sahipti. Sentetiğe de uyum sağladığını gösteren İskenderun denk rakipler arasında, özellikle kendi stilinde rakibi olmadığı yarışlarda birinciliğe uzanabilir, dikkat edilmeli.

GÜLŞAH HANIM: Bugün için çok sürprizde kendisine şans verilen safkan güzel sprintiyle dikkat çekti. Son zamanlarda kumda daha az koşmasına rağmen, sentetikte iyi koştu. Özellikle çim yarışlarında daha bir dikkat etmeli.

11 Ağustos 2009

Champs To Champs, O Bir Efsane


23 Nisan Türkiye için çok önemli, çok özel, çok anlamlı bir gündür. 2002'nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın tam iki gün sonrasında ise Türk Yarışçılık Tarihi için önemli bir gün olark tarihe geçer. Yarış hayatında bir çok zafere, bir çok kupaya imza atan CHAMPS TO CHAMPS 25 Nisan'da dünyaya geliyordu.

Simsiyah görünüşü ile fırtına estirdi pistlerde. 2 yıl 3 ay süren yarış hayatına 17 yarış sığdırmayı bildi. Mountain Cat-Tanamanda orjinli bu güzide safkan 1. yarışı maiden olmak üzere 6 tane G1, 4 tane G2, 3 tane G3, 3 KV yarış koştu. 6 G1 yarışında 4 birincilik, 1 ikincilik elde etti. 4 G2 yarışında 2 birincilik, 2 ikincilik aldı. 3 tane G3 koşusunun 2'sini kazandı. Toplamda 17 yarışında 10 birincilik, 5 ikincilik elde eden safkan iki yarışından 8.likle ayrıldı. 8.liklerinden birincisi Ankara'da koşup 2. olduğu yarışın değişmesi sonucu, ikincisi ise Gazi Koşusu'nda olmuştur. Bu iki yarış dışında şampiyon Champs To Champs 15 yarışta ilk 2'den düşmemiştir.

Çok başarılı bir jenerasyonun parçası olmasına rağmen, yaşıtları arasına kendini çok belli etmiştir Champs To Champs. Şimdi kazandığı yarışlara ve kimleri geçtiğine bir göz atalım.

Yarış hayatına 1200 kumda başlayan safkan ekürisi Cav'ın yaklaşık 3 buçuk saniye önünde birinciliğe uzanır. Kumda gelen bu başarı ilerdeki çim yarışlarının bir habercisiydi belki de.

2. yarışıyla beraber çim piste merhaba diyen safkan KV yarışını kazanır ve "ben geliyorum" mesajını rakiplerine verir. Bir sonraki yarış yine bir KV'dir ve geçen yarışında geçtiği Yiğitefe'ye avlanır ve ilk mağlubiyetini almış olur.

Champs To Champs için 4. adım Enternasyonel Kraliçe II. Elizabeth Koşusu olur. Bu yarışta çok güçlü bir rakip vardır karşısında, Red Cat. Champs To Champs ilk Grup koşusunda güzel bir yarış koşar ve birinciliğe uzanır. Champs To Champs gümbür gümbür gelmeye başlamıştır. Sonraki yarışı G1 Çaldıran'dır. 1600m bu yarışta Yiğitefe'yi ve Red Cat'i bir daha mağlup eder. 1. Grup1 yarışında 1. olur. 2 yarışta da geride bıraktığı, 2 kez 2. olan safkan, Red Cat'tir. Kemal Kurt'un atı olan Red Cat için sahibi, bugün bile; "Red Cat benim sahip olduğum en iyi attı" der.

7. yarışında Montreal'in arasında ikinci olan safkan ilk kez, 8. yarışında tabela dışı kalır ve 8. olur. Ardından Gazi'de koşan safkan Popular Demand'ın kazandığı 2005 Gazi Koşusu'nda da şanssız bir 8.lik alır. Ancak daha sonraki yarışlarında Popular Demand'tan rövanşı alacaktır.

İstanbul'daki ilk yarışı olan Gazi'den sonra Ankara'ya dönen Şampiyon, koştuğu G2 M.A.Ersoy Koşusu'nda King Bishop'a avlanır.

2 aylık bir toparlanma dönemi geçiren Champs To Champs'in pistlere dönüşü muhteşem olur. G3 koşuda başta King Bishop olmak üzere Keremkoç, Runner Boy, Alsancaklı gibi atları geçer.

Hemen ardından 2800m G1 Ankara Koşusu'na çıkan safkan, Popular Demand'ın müthiş bir sprint attığı yarışta burun ucuyla aynayı önde geçer ve Gazi'nin rövanşını almış olur. Ayrıca kendisine şüpheyle bakanlara da cevap veriş olur ve tüm soru işaretlerini kafalardan siler.

Aynı ayın sonunda ise bir başka zorlu mücadele vardır, G1 Cumhurbaşkanlığı. Kimler yok ki; Grand Ekinoks, Ultramar, Hücum, Laline, Eylül Fırtınası, Wolf's Son, Keremkoç, Altın Ordu, Lalla Mina. Şampiyon safkan Champs To Champs bir zafere daha imza atar ve 3 yaşındayken bu kupayı kazanır.

Sonraki durak G2 Fevzi Çakmak Koşusu'dur. Yaklaşık 8 ay aradan sonra koşan Şampiyon, önde girdiği photo'dan aksiyon farkıyla, burun ucu farkla 2. olarak çıkar. Nefes açığını kapatan Champs To Champs'in geçildiği at Runner Boy'dur.

Sıradaki yarışı ise G1 Başbakanlık'tır. Bu müthiş yarışta Champs To Champs'le beraber 5 at daha vardır; Populer Demand, Kaneko, Hücum, Mahalle Çocuğu ve Bors. 30 Temmuz 2006'da koşulan bu önemli yarışı Populer Demand'ın yarım boy önünde Champs To Champs kazanır ve Gazi'den sonra 2. defa karşılaştığı Populer Demand'ı 2. kez geçer.

Bir buçuk ay sonra daha zorlu bir mücadele vardır, Enternasyonel Boğaziçi Koşusu. Champs To Champs alışmıştır kazanmaya, bu yarışta da inanılmaz bir koşu çıkarıp birinciliğe uzanır. Geride bıraktığı rakipleri ise sırayla Win River Win, Scarface, Hızel Beyi, Annosh, Rhodesian Winer, Song Writer, Hücum ve Ilgazhan'dır. Win River Win gibi Dubai'de dahi yarış kazanmış kum-çim ayırt etmeden koşan inanılmaz bir atı, 2006 Gazi Şampiyonu Hızel Beyi'ni ve burunla Gazi 2.si kalmış Annosh'u geçerek inanılmaz bir başarıya daha imza atar.

8 Ekim'e gelindiğinde ise bu müthiş başarı hikayesinin son satırları yazılmak üzeredir. G1 TJK Koşusu'nda Champs To Champs, Hücum, Hızel Beyi, Win River Win, Kaneko ve Moon Khan koşar. Son derece mücadeleli, son derece seyir açısından zevkli geçer yarış ve Hücum yarışı kazanır. Birincinin 1 salise gerisinde burun ucu farkla 2. kalır Champs To Champs. Win River Win ve Kaneko sırayla tabelayı tamamlar. Yarış seyir bakımından zevkli geçmiştir, aynaya kadar muazzam bir yarış olmuştur aynı zamanda yarış çok da çetin ve sert geçmiştir. Gazi Şampiyonu Hızel Beyi yarışı tamamlayamamıştır bile, sahada kalmıştır ve bir daha pistlere dönememiştir. Kaneko bu yarıştan sonra 2 yarış koşmuştur ancak toparlanamamıştır ve yarış hayatına nokta koymuştur. Champs To Champs'in de son yarışı olmuştur bu koşu. Bir çok harp gören safkan, bu yarıştan sonra yarış hayatını noktalamak zornda kalmıştır ve 4 yaşında pistlere veda etmiştir. Murat Cavcan'ın sahibi olduğu bu inanılmaz safkanın erken biter yarış hayatı. Ancak 2 yıla o kadar çok başarı sığdırmıştır, Şampiyon olduğunu kanıtlamıştır. Bu başrılı yarışlarının arasına G3 kum birinciliği bile eklemiştir. Adından yıllar sonra dahi bahsettirecek yarışlar koşmuştur ve adını Türk Atçılığı'na altın harflerle kazımıştır. Umarım aygır olarak kullanılır ve bir çok başarılı yavru verir. Champs To Champs'i hiçbir zaman unutmayacağız...


Champs To Champs ve İlginç Rakamları
Champs To Champs istatistikleriyle, rakamsal olarak da bir çok başarıya(!) imza atmıştır. G3'te 3 yarış koşar, G2'de 2 yarış kazanır. 1. Grup1 koşusunda 1. olur. İlk favori olarak katıldığı yarış, hayatının 2. koşusu olan 8. ayın 8'indeki KV-8 yarıştır. İlk 2'den düştüğü 2 yarışta da 8. olan safkanın 8 Grup koşu 1.liği bulunuyor. Ayrıca 8. olduğu ilk yarış, yarış hayatının 8. koşusudur.Yarış hayatının son yarışını da Ekim'in 8'inde koşar.



10 Ağustos 2009

2 Resim Arasındaki 7 Fark


Yarışçılığımıza büyük katkılar yapmış, başta Bold Pilot olmak üzere bir çok şampiyon at koşmuş olan Özdemir Atman adına düzenlenen G3/dişi Koşu'da gülen safkan Rokoko oldu. 2100m çimde 2. kez karşılaşan Rokoko ve Chi mücadelesinde sonuç yine aynı oldu, Rokoko aynayı önde geçti. 7 Haziran da koşulmuştu G1/Dişi Koşu. Yaklaşık iki ay sonra benzer bir mücadele yaşandı Veliefendi'de. Şimdi iki yarış arasındaki 7 farka bakalım;
1) Hava bu sefer karanlık, Veliefendi'de ışıklar yanıyor
2) Chi'nin jokeyi bu sefer Kocakaya değil, N.şen
3) Haziran'daki yarışta derece 2,09,20 olurken dün gece 2,09,24 olarak gerçekleşti
4) İlk buluşmada 1,15'e 3,45 Rokoko lehine olan ganyan oranı Özdemir Atman Koşusu'nda 1,40'a 1,80 oldu. Chi arayı bayağı kapatmıştı
5) İlk fotoğrafta da görüldüğü gibi Selim halen çalışmaya devam ediyordu. Dün ise finish'i daha rahat geçti
6) İlk mücadelede fark "burun" olurken dün, yarım boy oldu
7) Rokoko bu sefer, yarışı önde götüren ekürisinden yoksun koştu.
Pazar akşamı koşulan yarış aslında Rokoko için daha kolay oldu. Genel olarak bakmak gerekirse tıpatıp aynı oldu iki yarış. Son virajla beraber önde düşen Chi ve dış kulvara açılıp onu yakalamya çalışan Rokoko. İki yarışta da Rokoko, tam 200 üzerinde farkı 1 boya indirdi. Chi'yle uzunda olan ilk mücadelede, 7 Haziran'da, Rokoko Chi'yi 200'e doğru yakalamıştı ancak aynada dahi net bir şekilde ayıramamıştı. Dün kısa bir mücadeleden sonra yarım boy ayırdı ve farkı da giderek açacak izlenimini verdi. Rokoko için başarılı bir yarıştı.

Koşunu geri kalan safkanlarından da dikkat çeken isimler vardı. Özellikle Last Story. Yarışın başında kafaya genelmesine rağmen sonlarda hala güçlü atakları olan ve yarışın birincsi Rokoko ile aynı saniye içinde yarışı bitiren Last Story bir alt gurpta kesinlikle söz sahibi olacaktır. Yine Orse Gül daha zayıf rakiplerini yanında tehlikeli bir yarış koşacaktır.200'e girmeden enseye basan Sea Gull ise bu grubun atı olmadığını gösterdi.
Bu güzel yarışta ise çok kötü bir olay yaşandı. Son viraj dönüldükten sonra F. Çakar idaresideki Live Well arıza yaptı. Sakatlanan safkan yarışı tamalayamadı. Umarız Kısrak Koşusu galibi safkan sahalara geri dönebilir. Tüm ilgililerine geçmiş olsun diyoruz.

09.08.09

İSTANBUL

LAST STORY:Yarışın başında kafaya genelmesine rağmen sonlarda hala güçlü atakları olan ve yarışın birincsi Rokoko ile aynı saniye içinde yarışı bitiren Last Story bir alt gurpta kesinlikle söz sahibi olacaktır.

ARICAN: Dün uygun kilosuyla iç kulvardan güzel bir 3.'lük elde eden atı bu tarz gruplarda kum-çim ayırt etmeden kollamalıyız.

8 Ağustos 2009

Rokoko vs. Chi


09 Ağustos Pazar Günü Veliefendi güzel bir mücadeleye ev sahipliği yapacak. Jenerasyonun en iyi atlarından olan, Gazi'ye favori atlardan biri olarak girip koşudan 5. ayrılan ROKOKO ve ünlü jokey Dettori ile Gazi Koşusu'na katılıp 3. olan Dişi Tay Deneme galibi CHI G3 Özdemir Atman Koşusu'nda karşı karşıya geliyorlar. Yarın koşulacak olan koşuyla Chi ve Rokoko 3. defa karşılaşmış olacaklar. Şu anda skor tabelsında 1-1'lik eşitlik var. Dişi Tay Deneme Koşusu'nda Rokoko'yu 2-2.5 boy ayıran Chi uzun mesafede ilk galibiyetini almaya çalışacak. Zira diğer randevu olan 2100m G1/Dişi Koşu'da Rokoko, Chi'yi bir burunla da olsa geçmişti. Rokoko'da S.Kaya'yı, Chi'de N.Şen'i görüyoruz. MİRAMİS'le Gazi'ye doğru giden G.Kocakaya'nın o dönemden önce tüm yarışlarına bindiği Chi'ye Miramis'in olmadığı yarışta binmemesi enteresandır. Tabi bu jokeyin tercihi olabileceği gibi, atın ilgililerinin de tercihi olabilir. Yarışta bu iki safkan ön plan çıkmış durumda. Rakipleri ie en az onlar kadar güçlü. Son yarışında hayal kırıklığı yaratsa da Kısrak Koşusu galibi ve uzuna giden LIVE WELL yarın koşuya ağırlığını koymak isteyecektir. Yine son yarışı kötü olsa da Kocakaya idaresindeki, Kısrak Koşusu 4.'sü, SEA GULL, Dişi Tay Deneme 3.'sü LAST STORY, G1/Dişi'de Rokoko ve Chi'nin arkasına 3. olan ORSE GÜL...


Gerçekten seyri güzel bir yarış olacak. Tam bir taktik savaşı yaşanacak. Yarışın ağır gitmesi halinde ise son 200 metre oldukça karışık geçebilir. Her şeye rağmen Rokoko bir adım daha önde gibi. Selim içeri dalmazsa şansı yükselecektir. Tüm atların ayakları düz bassın, iyi bir yarış olsun.

Uluslararası Jokey Turnuvası

Bussoni ve jokeyi Suborics
TJK 14 Ağustos Cuma Günü İstanbul yarışlarında çok güzel bir organizasyona imza atıyor. Fatih Sultan Mehmet Koşusu ve 2 KV yarışla toplamda 3 yarışlık bir turnuva düzenleniyor. Yarışlarda 1. 10, 2. 6, 3. 4, 4. 2 puan alacak. En çok puanı toplayan jokeyin birinci olacağı turnuva da 1. ödülü 10.000$ olarak açıklandı. Turnuvaya ülke dışından C.Lemaire, K.Shea, A.Suborics, M.Hills ve D.Holland katılıyor.

Andreas Suborics ise yakından tanıdığımız jokeylerden, nerdeyse bizden, biri ! Ülkemizde düzenlen Enternasyonel Koşular'da 2005'te Brunel ile Topkapı'yı, aynı yıl Boğaziçi Koşusu'nu Senex ile kazanan Suborics 2007'de Bussoni ile yine Boğaziçi Koşusu'nu kazandı. Ayrıca Almanya'da Nisan 13'te düzenlenen ve ülkemizden H.Karataş, B.Kurdu ve Akın Sözen'in katıldığı Türk Günü'nde, TJK Kupası Koşusu'nu Atila Sher Danon isimli safkanla Suborics kazandı.

Bu güzel organizasyondan dolayı TJK'yı şimdiden tebrik edelim. Bu tür etkinlikler hem ülke dışında yarışçılığımız hakkında daha çok bilgi oluşmasına sebep olacaktır hem de yarışçılığımıza, at sahiplerine, yarışseverlere, jokeylerimize ayrı bir heyecan, ayrı bir renk katacak, güzel bir atmosferin oluşmasını sağlayacaktır.

05.08.09

İSTANBUL

BEYAZ BAYRAK: Fomda safkan Çarşamba günü koştuğu yarışta, kaliteli rakiplerinin arkasında 4. kalırken, daha hafif kiloyla ve daha uzun mesafelerdeki koşularında tehlikeli olacğını belli etti.

BAŞÇAVUŞ MEHMET: Yamaner'in kazandığı yarışta yaklaşık 10 saniye geri gelen safkanın o gün için her şey aleyhineydi. Güçlü rakipler, ağır kilo, ters mesafe... Müsait kiloda ve uzun mesafede aklımızda bulunması gereken safkanın bu yarışını ölçü almadık.

SABİN: Ankara'dan formda bir şekilde gelen safkan, Good Prospect'in kazandığı yarışta koşu içinde güzel gitmesine rağmen son viraja doğru başlayan jokeyinin tüm çabasına rağmen bir türlü sprinte kalkamadı. İlk kez çıktığı sentetik pistten etkilendiğini düşündüğüm safkan bu tarz gruplarda, tanıdığı sentetik pistte dahi, söz sahibi olabilir.

02.08.09

İSTANBUL

BLACK MAGIC WOMEN: At başı biten KV-21 koşuda 3. olan safkan, Yarışın her yerinde kazanabilecekmiş gibi gelip bir türlü rakiplerini atlayamadı. Bir önceki yarışında da rakibini atlayamayan safkanın kalitesi ortada. Kapalı gözlük denenecektir. Bu tür gruplarda dahi her an birinciliğe uzanabilir.

COCONUT: Geçen senenin başarılı kumcularından olan safkan, verdiği 6 alık aradan sonra toparlanmaya çalışıyor. Bir önceki yarışında fena olmayan bir 4. elde etmişti ve toparlandım mesajı vermişti. Ancak Pazar günü Carly Baby'nin kazandığı yarışta etkisiz olan safkanı unutmamak gerekir. Yarış içinde bir sorunu olmuş olabilir. Dikkat.

ASİ: Pazar günü koştuğu yarışta benim çok güvenmeme rağmen hala eksikleri olduğu görülen, buna rağmen güzel bir koşuyla 4. olan safkan sonraki yarışlarında sürprize imza atabilecek seviyede.

Kara Kaplı Defter Açılıyor !

Blogun yeni bölümü olan Kara Kaplı Defter'de, ilerdeki yarışları için etkili olabilecek atları paylaşacağız. Neden bu atları takibe aldığımıza da kısaca özetleyeceğiz. At yarışı hakkında bir blog olan Son Viraj Dönülüyor'un bu bölümdeki amacı sürpriz yapabilecek atları takip etmek. Yarışların birincilerini genellikle değerlendirmeye almayacağız. Yarışlarını çok iyi koşmasına rağmen takibe almadığımız atlar zaten göz önünde olanlardır. Değerlendirmeleri sıkı bir şekilde yapacağımız için kalabalık günlük listelerle karşılaşmayaksınız. Önemi nicelikten ziyade niteliğe vereceğiz.
Herkese bol şanslar.

5 Ağustos 2009

Frankie Dettori, Uçan Adam

Ülkemizde de at binmiş olan, bir çok otorite tarafından dünyanın en iyi jokeyi olarak kabul edilen Dettori'nin 1996'dan bi karesi. Takip edenler biliyordur, Dettori'nin kendine has bir zafer kutlaması vardır. Kazandığı her yarıştan sonra atın üstünde ayağa kalkar ve sıçrayabildiği kadar sıçrayıp kendini öne doğru bırakır. Belki de bu sevinç onun bu kadar tanınmasına ön ayak oldu. Gazi 2009'da Chi ile start alan ve 3. olan Dettori'den Türkiye'de de böyle bir sevinç gösterisi izlemek eğlenceli ve güzel olurdu.

Gelelim fotoğrafa. Frankie Dettori kariyerinde bir çok başarıya imza attı. Ancak bu başarısı en büyüklerden biri, belki de en büyüğü. Yıl 1996, aylardan Eylül. Dettori Ascot'ta tarih yazıyor. Bir günde 7 yarış birden kazanan İtalyan, bu muazzam performansını bildiği tek kutlama yoluyla noktalıyor. Ona bakan meraklı gözler de heralde Dettori'nin kimin üzerine düşeceğini tahmin etmeye çalışıyordu.

4 Ağustos 2009

Beyaz Melek: The Opera House



İnanılmaz bir güzellik, benim hayatımda gördüğüm en güzel beyaz at. Kar beyaz rengiyle muazzam bir görünüşü var. Geçen sene Magic Millions satışlarından 270.00$'a satın alınan THE OPERA HOUSE, Avustralya'daki lekesiz 7 beyaz attan biri. Bu güzel dişi safkan adını Sidney'in ikonundan (Opera House) alıyor. Merak edenler için de belirtmek lazım, koştuğu ilk iki yarışını da, ki bunlar 800 ve 900 metre, kazanma başarısını göstermiş.

The Opera House jokey Jodie Riley ile.
Fotoğraf: The Sunday Telegraph

3 Ağustos 2009

Worldpoint Kazanmaya Devam Ediyor


TYAYSD İlkbahar Satışları'nda el değiştiren ve şimdiye kadar en göze çarpan safkan olan WORLDPOINT koştuğu 3. yarışından da (atbaşı) birincilikle ayrıldı. Şartlı-1, KV6 yarışları kazanan safkan dün de G3 Sadun Atığ Koşusu'nda 1.liği KARASEVDA ile paylaştı. S.KAya idaresinde koşan Worldpoint, N.Şen'le start alan BLACK MAGIC WOMEN ve M.Kaya'nın bindiği Karasevda arasında çok güzel bir birincilik mücadelesi oldu. Bariyer dibinde Worldpoint, hemen dışında Karasevda en dışta da Black Magic Women... 200'de buluşan 3 safkandan Black Magic Women yarışı kazanacakmış gibi gelmesine rağmen bir türlü rakiplerini ayıramadı ve yarışatn 3. ayrıldı. Bir önceki yarışında da sürekli içeri yatan safkan, jokeyini çok uğraştırıyor. İlerleyen yarışlarında çok daha iyi koşacaktır. Worldpoint son 5 metreye bir boyun önde girmesine rağmen, Karasevda'nın son bir hamlesi daha oldu ve bu hamle sonucunda birinciyi photo-finish de ayıramadı ve iki safkan bu güzel koşudan atbaşı 1. olarak ayrılmış oldu. Tabelayı ise Yalçındağ Star tamamlarken daha tam hazır olmadığı görüldü. Başta Worldpoint'i olmak üzere Karasevda'yı ve Black Magic Women'ı kutluyoruz, Worldpoint'in ve Satışlar'da el değiştiren atların başarılarının devamını diliyoruz.

Turbo: Bir 1.lik Daha


2 Ağustos Pazar Günü koşulan Kosova Koşusu'nu son yılların en iyi Arap atı TURBO kazandı. Açık G2 bu koşuya 4 ve yukarı arap katılabiliyor. 7 atın kayıtlı olduğu koşuda DAYALA'nın yarıştan çıkmasyıla 6 at birincilik mücadelesi verdi. Daha doğrusu 5 at 2. mücadelesi verdi. 1900m çim yarışta startla beraber kolay bir şekilde liderliği ele geçiren Turbo, yarışın sonunda da kolay bir şekilde liderliğini sürdürüyordu. Turbo'yu bozabilecek tek at gibi görünen TAŞANBEY ise hiç liderlik mücadelesine çıkmadı, Turbo'yla kapışmadı. Bir nevi 2.liğe koştu, mücadelen kaçması ise kendisine 2.liği getirdi. Yarışta 3. UÇANBEY, 4. DEMİRSOY oldu. 2,09,88 derece ile biten yarış sonucunda Turbo 25. yarışında 24. birinciliğini almış oldu. Ayrıca G. Kocakaya da Turbo ile ilk birinciliğini almış oldu. Gökhan'ın ise performansını değerlendirmeye hiç gerek yok. Bir şey yapmasına gerek yoktu.
Şampiyon safkanın başarılarının devamını diliyoruz.

2 Ağustos 2009

TYAYSD İlkbahar Tay Satışları'ndan Bir Başarı Daha

İlkbahar'da gerçekleşen ve önceki haftalarda da incelemesini yaptığımız satışlarda el değiştiren safkanlardan bir başarı daha geldi. BIN AJWAAD (IRE)-GIRL IN PARADISE orjinli, 45.000 liraya el değiştiren JUSTIN TIME isimli dişi safkan Ankara'da 1 Ağustos Günü koşulan Şartlı 3 koşuyu kazanmayı başardı. İlk koşusuna çıkan ve güzel bir birincilik elde eden safkanın 1100m çim pistte bitiriş derecesi 1,07,61 olurken, 5,20 ganyanla da tatlı bir sürprize imza atmış oldu. Starttan 1-2 boy geç çıkan Justin Time, son virajı da lider ÖRENBAŞ FIRTINASI'nın 4-5 boy gerisinde döndü. 5 atlı yarışta, yarış görmemiş tek safkan olan Justin Time, son virajdan sonra bariyer dibinden yaptığı ataklarla yarışta birinci olmaya çalıştı. 300'e doğru ÇOŞKUNKIZI ile buluşan safkan, M.Bayır idaresinde hemen dışındaki rakibini son metrelerde ayırdı ve ilk koşusunda aynayı önde geçti.
Atın ilgililerini, jokeyini ve Justin Time'ı kutluyoruz. Satışlarda el değiştiren safkanların yarışlarını takip etmeye devam edeceğiz.

Anadolu Tarım İşletmesi Koşusu'nu Hayatım Kazandı

Ankara'da koşulan G2 koşuyu A.Çelik'le start alan HAYATIM kazanma başarısını gösterdi. 16,65 ganyanla birinciliğe uzanan Hayatım, şampiyon at KAFKASLI'yı geride bıraktı. 2,22,15 biten 2100m çim yarışta 3. GÜNALTAY olurken tabelayı TARAKÇI tamamladı. Bilindik stilinin dışında yarışı arka grubun önünde takip eden Kafkaslı'yı, yarış boyunca hemen arkasında Hayatım kovaladı. Son virajla beraber öne gelmeye başlayan ikili düzlükte mücadeleye başladı. Selim Kaya'nın kolay gitme çabası, Hayatım'ın bir anda öne geçmesiyle boşa çıkmış oldu. Bundan sonra Selim'in her türlü çabasına rağmen Kafkaslı'nın yapabileceği bir şey yoktu. İlk iki çim yarışından sonra kuma çıkan ve muazzam bir performans gösteren Hayatım'ın böylece çim piste dönüşü de muhteşem oldu. Kum yarışlarının ardından çime çıkan başarılı at 2 G3 ve 1 G2 yarış kazandı. Pek fazla mesafe ayırt etmeyen ve A. Çelik'le uyum içerisinde koşan Hayatım'ım başarılı yarışlarının devamını diliyoruz.

27 Temmuz 2009

Başbakanlık Inspector'un Oldu

26 Temmuz Pazar gecesi gerçekleştirilen 58. Başbakanlık Koşusu'nu G.Kocakaya idaresinde start alan 2007 Gazi Şampiyonu INSPECTOR kazandı. İnanılmaz bir mücadeleye sahne olan, 13 şampiyon atın katıldığı 2000m çim yarışın derecesi 2,03,28 olarak gerçekleşti. Koşunun 2. KURTINIADIS, 3. PAN RIVER, 4. SALVATORE oldu.
Startla beraber, Kocakaya'nın yoğun uğraşıyla, yarışın liderliğini alan safkan, yarışın sonuna kadar 1.liği kimseye kaptırmadı ve beyaz bayrak ayna yaparak kupaya uzandı. 7,15 ganyanla, 5. sırada tutulan safkan, yarışa kendi temposunu koydu. 1-2 boy avantajla önde kaçan Inspector'ı OUT OF CONTROL ve Salvatore takip ediyordu. Yarışta ön sıralarda tutulan Kurtiniadis, INVINCIBLE SON ve Pan River ise orta sıralarda birbirlerini kollayarak yarışa devam ediyorlardı. Son 800'e doğru teşviğe başlayan G.Kocakaya hem yarışı hızlandırdı, hem de biraz avans alıp düzlüğe farkla çıkmak istedi ve bunu da başardı. Son düzlüğe 3-4 boy önde çıkan safkan gerçek rakiplerinden ise 6-7 boy kadar öndeydi. Selim Kaya idaresindeki Kurtiniadis iç kulvarı tercih edip sprintine başladı, yarışın 3. Pan River ise en dış kulvara açıldı. Salvatore ise yarış boyunca Inspector'ın arkasında dolandı, bir türlü dışına çıkamadı. Ancak dün için bu safkanları geçebilecek görülmüyordu. İç kulvara dalan Kurtiniadis ise yarışı kazanacakmışçasına gelmesine rağmen, Inspector'ı ayıramadı. Burada Kurtiniadis'in çok güçlü ataklarına Inspector'ın başarılı bir şekilde cevap vermesi yatıyordu. Pan River da güçlü gelmesine rağmen Inspector'ın aldığı avansı kapatamadı. Yarışı ön grubun hemen arkasında takip eden Invincible Son, düzlüğe kolay çıkmasına bir türlü beklenen güçlü atağa kalkamadı. Yarışı 5. tamamlayan safkan bu gruba biraz erken çıktığını da göstermiş oldu. Gazi 2. ANNOSH ise yarışı en geride takip etti, atakları ön 5'linin hemen arkasında 6.lık getirebildi. Annosh'un gerçek gücüne henüz ulaşamadığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Kuşkusuz yarışın en başarılı safkanı Inspector. Sonuna kadar hak edilmiş bir yarış kazandı. Ancak en az Inspector kadar başarılı olan ise G. Kocakaya idi. 800'le beraber çalışmaya başlayan jokey, son metrelerde dahi gücünden, ritminden, inancından en ufak bir şey kaybetmemişti. Yoğun ve ısrarcı teşviğiyle Inspector'ın galibiyetinde büyük bir rol oynadı, belki de en büyük pay onun oldu. Bence Gökhan dışında bir jokeyle bu yarışın kazanılması çok zordu. 58. Başbakanlık Koşusu Kocakaya tarafından kurtarılmış bir yarıştır. Böylece Gökhan kariyerindeki 6, bu seneki 5. grup koşusunu kazandı, ayrıca 1 ay içerisinde hem Gazi hem de Başbakanlık kazanmış oldu.En son 1996 yılında Halis Karataş, BOLD PILOT'la Gazi ve Başbakanlık koşusunu kazanmıştı. Tam 13 sene sonra bir jokey yapılması zor bir şeyi yapıp Gazi ve Başbakanlık'ı aynı sene içerisinde kazanıp önemli bir başarıya imza attı. Daha önce bu başarıya;

1962 K.YILDIZ

1969 S.OKUMUŞ

1971,72,73 E.KURT

1980 K.ALTINÖZ

1996 H.KARATAŞ imza atmıştı

Başta Gökhan olmak üzere, atın ilgililerini ve Inspector'ı kutluyoruz, başarılı yarışlarının devam etmesibi bekliyoruz.


Related Posts with Thumbnails