Ben her zaman, basınımızın at yarışlarına karşı olan duyarsızlığını eleştirmişimdir. Yıllardan beri bu düzen hiç bozulmamış, at yarışları sadece bülten ve puanlama olarak sayfalarda kaldı. Spor medyasını ise, at yarışı siteleri hariç, at yarışlarına tamamen ilgisiz kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak geçen hafta yayınlanan bu röportaj umarım bir kırılma noktası olur ve bundan sonra at yarışı spor kanallarında, sitelerinde yer bulmaya başlar.
Bir çok ajansta da yayınlanan röpörtajı NtvSpor'dan eksiksiz bir şekilde aktardım. Bu röportaj üzerine yorumlarımız ilerleyen zamanda olacak.
Karataş: Yavuzhan ve Bold Pilot'ın yeri ayrı
En son 3 bin 300'üncü birinciliğini hatırlayan yarışseverlerin ''Sihirbaz'' lakabını taktığı ünlü Jokey Halis Karataş, kazandığı başarılarla efsaneleşmiş şampiyon at ''Yavuzhan'' ile ilk Gazi Koşusu'nu kazandığı at ''Bold Pilot''ı unutamadığını söyledi.
Yarışseverlerin favori olmayan atları bile birinci getirmesiyle ''Sihirbaz'' lakabını taktığı ünlü jokey Halis Karataş, birinciliklerini sayamadığını belirterek, en son 2006 yılında 3 bin 300'üncü birinciliği kazandığının kendisine söylendiğini kaydetti.
Karataş, jokeylikte önemli olanın atın istediğini verebilmek olduğunu vurgulayarak, jokeyin atla yekvücut olması halinde başarılı olacağını, ikisinden birinin vücudunda bir hastalık varsa bunun sonucu olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Jokeyliğin stresli, bir o kadar da tehlikeli bir meslek olduğunu dile getiren Karataş, ''37 yaşındayım ve meslek hayatımın 22'nci yılındayım. Bazı zamanlar yaşadığım zorluklara ya da attan düşerek hayati tehlike atlatmama rağmen atları ve camiayı sevdiğim için bırakamadım. Benim yerimde bir başkası olsaydı belkide 10'uncu yılda bırakırdı. Ben jokeyliği 'şu zaman bırakırım' diye bir tarih belirlemedim. Sağlığım elverdiğince bu işi yapacağım'' dedi.
ALTIN KAMÇI ÖDÜLÜ
Halis Karataş, yarışseverlerin kendisine sihirbaz demesinden mutlu olduğunu ama sihirbaz olmadığını, sadece işini çok iyi yapmaya çalıştığını ifade ederek, ''Bazıları, bazılarının Türkiye'nin en iyisi olduğunu söyleyebilir. Tek gerçek var, o da istatistikler. İstatistiklere bakılarak en iyi jokey kimmiş görülebilir. 2006'da Hipodrom TV'de bir programa çıktığımda, 3 bin 300'üncü birinciliğimi kazandığım bana söylenmişti. Jokeyliğe başladığım zamanlarda jokeyleri motive etmek için 'Altın Kamçı' ödülü verilirdi. Ben aprantilikten jokeyliğe geçtikten sonra bu ödülü peş peşe almaya başladım. Ödülü her yıl benim almam üzerine, tertip komitesi ödülü kaldırdı.'' şeklinde konuştu.
Kariyeri boyunca yurt içinde ve dışında yüzlerce ata bindiğini belirten Karataş, Türk yarışçılığında kazandığı başarılarla efsaneleşmiş şampiyon at ''Yavuzhan'' ile ilk Gazi Koşusu'nu kazandığı at ''Bold Pilot''ı unutamadığını söyledi.
Şampiyon olmamış ama binmekten keyif aldığı atların da bulunduğunu dile getiren Karataş, ''Son gözdelerimden biri 'Turbo'. 'Turbo'ya da benim binmemi istediler. Ben de tereddütsüz kabul ettim. Şimdilik başarıyla biniyorum, umarım uzun sürede binerim. 'Kafkaslı'ya geçildiğimiz yarışla ilgili aslı olmayan birçok şey söyleniyor. Bunlar da beni üzüyor. 'Turbo', 21 yarış beklememiş bir at. O koşuda beklemek olmaz. Bugün aynı şeyi yine yaparım. Zaten ülkemizde jokeylerin en büyük sıkıntısı bindikleri atlardan çok, kendilerinin konuşulması. At yarışı yorumcularının bazıları başta olmak üzere camiada dereceye göre yorum yapanlar var. Kimse atın kalitesini ya da o günkü performansını konuşmuyor.'' dedi.
YATIRIMLAR GAYRİMENKULE
Halis Karataş, prensipleri gereği hayatında hiç altılı ganyan oynamadığını ama jokeyliği bıraktığında küçük paralarla keyif için oynayabileceğini ifade ederek, at yarışları dışındaki en büyük uğraşının bilardo olduğunu, karşılaşması durumunda Semih Saygıner ile üç bant bilardo oynamak istediğini söyledi.
Kendisiyle ilgili en çok merak edilenlerden birisinin de kazandığı para olduğunu dile getiren Karataş, ''İkramiyelerde yerinde sayıyoruz. 2000 yılındaki ikramiyelere koşuyoruz. Ekonomik kriz herkesi etkilediği kadar beni de etkiledi. Neticede paramız 3 liraysa 1 liraya indi. Kazancımı gayrimenkule yatırıyorum. Bunun yanında jokeyliği bıraktığımda atçılığa devam edeceğim için Adapazarı'nda çiftlik kurdum. Burada eşimle beraber at yetiştirmeye başlayacağım'' diye konuştu.
TÜRK YARIŞÇILIĞI KURUMSALLAŞIYOR
Önceki senelere kıyasla Türk atçılığının daha iyi bir yerde olduğunu vurgulayan Karataş, ''Bugün 8 şehrimizde hipodrom var. Bunların bazılarında gece koşuları yapılıyor. Yarışlar, her gün iki ayrı kentten televizyon yayını ile canlı olarak veriliyor. Bunlar Türk atçılığının kurumsallaştığının göstergesi. Artık yapmamız gereken, iyi atları çoğaltmak. Çünkü, yarışsever iyi at görmek istiyor. Mesela 'Turbo' İzmir'de koştuğunda sadece o yarışa bir yığın insan geldi ve o koşudan sonra gitti.'' ifadelerini kullandı.
Halis Karataş, kendisine bir veliaht belirlemediğini kaydederek, Gökhan Kocakaya, Deniz Yıldız ve Akın Sözen gibi genç jokeylerin ilerisi için ümit vadettiğini ama genç jokeylerin bir sene başarı elde edince ''Ben Oldum'' dememesi gerektiğini de kaydetti.
29 Eylül 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder