20 Eylül 2010

Artık Moda Temposuz Yarış



Bu blog at yarışı ile ilgileniyor. Uzun zamandır hep söylendiğim bir konu vardı. Bazı yarışlardaki kağnı tempoları. Ama bunu hiç burada dile getirmediğimi farkettim. İlk defa şu şikayetçi olduğum tempolarla ilgili yazacağım.

Pazar günü koşulan Safkan Arap Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Koşusu'nu Fuat Çakar idaresinde yarışa katılan Eryaman kazandı. Eryaman rakiplerini geride bırakırken, yarış hayatındaki ilk grup birinciliği elde etmiş oldu.

Yarışın öne çıkan atı Sarraf 2. oldu. Yaklaşık 3 ay önce Ankara'da Vali Kupası'nda Cangıl ile girdiği inanılmaz mücadeleden birincilik ile ayrıldıktan sonra Sarraf'ta bir düşüş yaşandı. İki atı da kötü etkileyen o yarıştan beri Sarraf yarış kazanamamıştı. Belki Eryaman'ın arkasına elde ettiği ikincilik onun için bir kıpırdama olarak görülebilir. Ağır tempoda yarışa tutunabilen sadece Sarraf oldu.

Eryaman'ın birinciliğinde en büyük faktörün ortaya koyulan tempo olduğu apaçık ortada. Aslında ağır tempo demek yanlış olacaktır. Bahsedilebilecek bir tempo bile yok çünkü. Yarış başlıyor. Eryaman öyle bir tempo koyuyor ki arkadaki jokeyler atların bile tahamülünü zorlayacak şekilde çekmeye çalışıyor. Bir ara Tozan kafasını 90 derece sola çevirmek zorunda kaldı. Arkadaki tüm atlar kantarmada boğuluyor. Eryaman ise düzlük yarışı için önemli avantaj sahibiyken kendisini hiç bozmuyor.

Yarış böyle gittiğinde mesafe 3000 de olsa 4000'de olsa bir şey farketmiyor. Tempoyu kurması onun için bir handikap olmuyor, aksine arkadaki atlar kantarmada efor harcıyor. Yarış son 400-500 metredeki kısa sprinte kalıyor. Öndekilerin de biraz gücü varsa zaten yarışı bitiriyor. Bu durum bu sene bir kaç kez değil defalarca tekrarlandı. Jokeyler de risk alıp yürümek yerine arkada kasılıp olduğu kadarıyla yarışı bitiriyorlar.

Yarışta birincinin Eryaman, 3.nün Sayınbey olması, Besleney, Tozan, Hünerkız gibi atların varlık gösterememesi yarışın kağnı temposu dışında bir şeyden değil.

Bazen bu tempoları yapan, kaçan jokeyler suçlanıyor. Bana göre en masum onlar. Yavaş yavaş gidiyor. Arkadan zorlayan olamzsa neden hızlansın, yarışı riske atsın. Böyle giderek yarışın en avantajlısı oluyor. Fuat da dün yarışın temposunu 13, 13, 13 şeklinde koyarak yarışı bitirdi.

Bu mesafedeki rekorun yaklaşık 5 saniye gerisinde biten bir grup yarışında tempodan başka bir şey konuşmak bana göre yersiz. Ancak bu yarış son olmayacak. Böyle daha çok yarış izleyeceğimize eminim. Bakalım daha nasıl sonuçlar ortaya çıkacak.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails