14 Ekim 2010

Gelibolu Rekorla Geldi


13 Ekim Çarşamba günü koşulan Kanunu Sultan Süleyman Koşusu'nu Gelibolu Halis Karataş'la kazandı.

G1 mücadelede, son yarışlarında muazzam bir performans yakalayan ancak son koşusunda Ankara'da Tümöz Bey'e geçilen Gelibolu birinciliğe uzandı. Hızlıtay'ın 'hızlı' götürdüğü yarışta anormal bir tempo oldu. Sonlarda adeta kesilen Hızlıtay'ın bu hatasını Gelibolu ve Kafkaslı affetmedi.

Kafkaslı bir kaç yarış sonra ilk kez rakiplerine hakim olabilecek konumdaydı. Ancak dün için başaramadı. 8 yaşındaki şampiyonu umarız 9 yaşında da koşuyorken görmeyiz. Eküri Kafkaslı'ya yılların vermiş olduğu yorgunluk yokmuşçasına yükleniyor.

Rekoru getiren atın Hızlıtay olduğunu tekrarlayalım. 1500 metre sentetik pistte bir önceki rekor 1.38.70 ile Berksoy'a aitti. Gelibolu bu rekoru 1.38.17'ye çekti. Berksoy'un rekorluk yarış derecesini Gelibolu kırarken, Bir önceki rekor olan 1.38.70'lik derecenin altına bu yarışta Kafkaslı ve Hızlıtay'ın da girmiş olması at yarışlarında temponun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

12 Ekim 2010

Çaldıran Galibi Gökçenil

2 Yaşlı İngilizler'in büyük mücadelesi olan G1 Çaldıran Koşusu 10 Ekim Pazar günü koşuldu. Yarış beklenildiği gibi, çok atın mücadelesi şeklinde geçmedi. Kaçak stile sahip olan ve tıpkı El Kaşgar gibi uzayan her mesafede kendisine kuşkuyla bakılan Gökçenil 1600 metrelik bu yarışı kazanma başarısını gösterirken kalitesini ortaya koydu. İlk 3 sırayı ise Safkan İngiliz Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Koşusu'nda ilk 3 sırayı yapan Gökçenil, Limited Edition ve Şeker Remziye 3'lüsü yaptı.

Yarışın ön plana çıkan atı kuşkusuz Kid Rock'tı. Ankara'da koşmuş ve kazanmış olduğu son yarış gerçekten çok başarılıydı. Bunun etkisiyle yarışın favorisi olarka gösteriliyordu. Çaldıran için de kötü bir koşu çıkardı diyemeyiz ama kendisinden beklenilen performansı göstermedi ve 4.lük ile yetindi.

Şeker Remziye S.İ.A.Y. VE Sah.Der. Koşusu'nu kazanmıştı. Bu nedenle yarışta öne çıkanlar arasındaydı. Bu sefer Gökhan Kocakaya ile start alan Şeker Remziye yine çok başarılı koştu ve önceli yarışlarının tesadüf olmadığını kanıtlarken ilerisi için de iyi sinyaller verdi. Son metrelerde Gökçenil'e zor anlar yaşatan safkan 2.lik elde etti.

Sanırım yarışın en ilgi çeken atı yine Limited Edition oldu. SİAYveSD Koşusu'nda hayatının ikinci yarışına çıkmasına rağmen muazzam bir performans ve sprintle 3. olan safkan Çaldıran'da yine muazzam bir sprint ortaya koydu. Düzlük üzerinde adeta uçan safkan son sıralardan başladığı sprintle yine 3.lüğe uzandı. Henüz maiden olan Limited Edition 3. yarışında üçüncü 3.lüğünü elde etti. Ancak hedeflerinin büyük olabileceğini gösterdi.

Gökçenil ise Çaldıran galibi olarak büyük bir başarıya imza attı. Seri stili nedeniyle yarışseverin pek güvenmediği Şeker Remziye'ye kaybettiği yarışta da adeta arka plana düşen Gökçenil'in 6.10'luk ganyanını başka türlü açıklayamayız. Ancak Gökçenil'in bu yarışta koşan rakiplerinin çoğunu önceki yarışlarında geçtiği bir gerçekti. Yarışın 200 metre daha uzun olması ona olan güveni iyice azaltmış olsa da çok güzel bir yarış çıkardı. Geri kalan performansıyla hak ettiği Çaldıran zaferine ulaşmış oldu.

Radikal Ekselans, Phantom Boy, Amerikalı gibi safkanlar iyi bir performans gösteremedi. Pisti yadırgamış olabilecekleri ihtimalini de göz önünde tutmak lazım. Sadece bu yarış itibariyle güçleri hakkında bir şey söylemek mümken değil. Sonraki yarışlarını bekleyip, bu grup içinde nasıl performans sergileyeceklerini göreceğiz.

Gökçenil'i ve tüm ilgililerini kutluyoruz. Çok önemli bir zafer yaşadılar. Gökçenil'in şu ana kadarki yarışları gerçekten göz alıcı. Allah nazardan saklasın. Böyle iyi koşmaya devam etsin. Bu başarıda büyük pay sahibi Fuat Çakar'ı ise sona bıraktım. Gökçenil'de emeğinin çok fazla olduğuna inanıyorum. Sahipleri de böyle düşünüyor olsa gerek ki Fuat'la devam ediyorlar. Atı o kadar iyi tanıyor, ona göre o kadar iyi koşuyor ki geriye atın gücünü göstermesi kalıyor. En Son Inspector örneğinde de gördüğümüz gibi Fuat'ın tempo yarışları konusunda sayılı jokeylerden biri olduğu çok açık. Üzerindeki durgunluğu zaten atmıştı. Kazandığı grup yarışlarla performansını taçlandırıyor. Tebrikler Gökçenil, tebrikler Fuat Çakar.

10 Ekim 2010

Halis Karataş 51 Kiloda


10 Ekim pazar günü yapılacak olan İstanbul yarışları için programa göz atarken bir şey dikkatimi çekti. Çoğu yarışseverlerin de çekmiştir. Sonbahar Büyük Handikapı'nda koşacak olan Tampico'ya Halis Karataş 51 kiloya deklare olmuş.

53 kiloya deklare olabilen ancak altına genellikle düşemeyen Halis'i 51 kilo ile görmek çok nadir yaşanabilecek bir olay. Bu sene, 2010 yılı içerisinde 2 kere 52,5'e bir kere de 52 kiloya deklare olan usta jokey toplamda 3 kez 53 kilonun aşağısına indi. Halis Karataş'ı 51 kiloda en son 2005 yılında Gladyatör'ün kazandığı şu koşuda görmüştük. Büyük ihtimalle 53 kilo olarak binecektir. Ancak bunun için de büyük bir efor harcaması gerekecek. Şimdiden kolay gelsin.

9 Ekim 2010

Pan River Geri Döndü!



Sonunda geri dönüyordu. Dubai'deki büyük başarısının ardından yarışlarına ara vermişti. 7 aydır onu görmüyorduk. Ülkemiz pistlerinde ise 1 yıla dayanmış koşmadığı gün sayısı. Son koşusu Cumhurbaşkanlığı'ydı. Yine Ankara'da. Ankara'daki ilk koşusuydu. Bir Ankara gününde ara verdiği koşularına yine bir Ankara günüyle geri döndü Pan River. Ve kaldığı yerden. Kazanarak başladı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Koşusu'nda Hayri Baba'nın yarıştan çıkmasıyla mücadele 5 at arasında kaldı. Pan River tabiki ilgi odağıydı. Yarışsever için de zor. Böylesine sevdikleri bir attan aylarca uzak kaldılar. Herkes sevinçli. Herkes meraklı. Sonucu bekliyor. Merak ediyorlar, Pan River'ın nasıl bir koşu çıkaracağını. İnkar edilemez bir gerçek var. O da at yarışının şampiyonlarla daha da güzelliştiği, daha da büyüdüğü.

Düzlüğe Adonise ve Pan River yan yana çıktı. Bir ve iki sıra onlara aitti. Fakat düzlük üzerinde Pan River öyle bir hava veriyordu ki etrafına, adeta 'ben geldim' mesajını veriyordu. Düzlük boyunca her aksiyonda rakibine hakimdi ve her an atlayabilecek görüntüdeydi. Pan River birinciliğe ulaşırken ikinci Adonise 3. Gilitter, 4. Kral ve Ben oldu. 2.05.87 oldu bitiriş derecesi. Kral ve Ben'le Gilitter'in performansı ise sonraki yarışlarında dikkat edilmesi gerekliliğini gözler önüne serdi.

Pan River'la Dubai'de buluşan Selim Kaya'nın birlikteliği bu yarışta da devam etti. Geçtiğimiz hafta Miramis'in uzun aradan sonra koştuğu görece başarısız yarıştan sonra, Pan River'ın da böyle bir durumla karşılaşabileceği düşünülüyordu. Ancak Pan River klasını gerçek anlamda konuşturarak kendisine yakışır bir dönüş yaptı.

8 Ekim 2010

Anadolu Tarım İşletmesi Tay Satışları Yapıldı

Pazar günü yazdığımız satışlar hafta içinde gerçekleştirildi. Toplamda 16 atın satışa çıkarıldığı açık arttırmada 15 tanesi satıldı.

Gelecek için umut vaadeden atların bulunduğu satışta, yazımızda altını çizdiğimiz atlar yüksek bedellerle satıldı. Cihanefe 155.000, Halilim ve Altuğhan ise 115.000 liralık rakama ulaştı.

Satışlarda beni en çok şaşırtan ise Kocaerol'un 140.000 liraya alıcı bulması oldu. Bir Demirkır yavrusu olan Kocaerol anne hattında göze çarpan bir kardeşe sahip değil. Buna rağmen iyi bir rakama satıldı. Sarıkentlim'in tam kardeşi olan Karaüzüm'ün 60.000 liraya satıldığı bu açık arttırmada Kocaerol'un fiyatını biraz yadırgadım.

Şimdi atların piste gelmesini bekleyeceğiz. 2 yaşlı olduklarını hatırlatalım. 2011 yılı içerisinde izlemeye başlayacağız onları. Sahiplerine hayırlı olsun diyelim. Tabi önemli olan ilk olarak, piste çıkabilmeleri. Sakatlık yaşamadan uzun bir yarış hayatı olsun hepsinin.

5 Ekim 2010

Maracaibo'nun Ardından


Neredeyse bir hafta oldu Maracaibo'yu kaybedeli. Önce aygırlık kariyerinin başında olan şampiyon Sabırlı, hemen ardından Maracaibo öldü. Bu iki haberi alan yarışseverlerin nasıl üzüldüğünü tahmin etmek pek de zor değil.

Yarışseverler bazı atları öyle severler ki artık sahiplenirler o atı. Neredeyse kendi atlarıymışçasına benimser, sahip çıkarlar. Şampiyon atlardır genelde bunlar. Belki de herkesin bu atlarla ilgili ucundan köşesinden bir anısı, hatırası, söyleyecekleri olur.

Maracaibo 2008 yılında kazandığı Erkek Tay Deneme Koşusu'ndan sonra sakatlandı. 2 senelik bir tedavi süresi oldu. Bu süre içerisinde sahaya dönmeme ihtimali bile konuşuluyordu. Karataş ailesi safkanı sahaya getirmeye zorlamayacaklarını söylüyordu. Nitekim böyle de yaptılar ve at istemediği sürece idmana çıkarmadılar.

Ancak çalışmalara başlayıp, bir müddet sonra da hızlandıran Maracaibo için yarış koşma zamanı gelmişti. Çanlar çalıyordu.

2 yıl sonra çıktığı ilk koşusu 1900 metrelik çim koşu oldu. Halis Karataş açık açık atı üzmek istemediklerini söylemişti. Benim de tahminim Maracaibo'yu zorlamayacakları yönündeydi. Sonuç olarak Maracaibo tutu tuta yarışı 8. tamamladı. Halis yarışın hiç bir yerinde teşvikte bulunmadı Maracaibo'ya.

1,5 ay sonra ise 2. sınavı vardı. Bu sefer sentetik pistte 1500 metre denenecekti. Her şey normal başladı ancak son viraja doğru Maracaibo maalesef sakatlandı ve bir anda dışarı doğru attı kendini.

Yaklaşık 2 ay tedavisi için uğraşıldı. Buna rağmen iyi bir cevap veremedi. Son artık kaçınılmazdı. Maracaibo daha fazla acı çekmemesi için uyutulacaktı. Geçtiğimiz hafta Maracaibo'ya veda edildi.

Şimdi herkes keşke koşturulmasaydı, aygırlık yapsaydı diyor, Karataşlar suçlanıyor. Ama böyle bir ailenin verdiği karara saygı duymak gerekiyor. Saldırgan bir şekilde Maracaibo'yu koştuklarını düşünmüyorum. Onlar sadece bu kadar iyi bir atı koşabilme zevkini yaşamak istiyorlardı. Ancak bu umutlar maalesef fazla sürmedi ve Maracaibo'yu kaybettik.

Karataş Ailesi keşke koşmasaydık Maracaibo'yu diyordur. Eminim. Keşke koşmasalardı. Üzülmemek imkansız. Keşke yarış hayatı uzun olabilseydi. Ama yol yakınken de geri dönülebilseydi.

Maracaibo yine de bu kısa yarış hayatında yarışseverler tarafından çok sevilen bir at oldu. Bir çok kişinin kalbini kazanmayı bildi. Sahamıza gelmiş olan bu yakışıklı atı unutabileceğimizi sanmıyorum.

Güle güle Maracaibo.

4 Ekim 2010

Kara Kaplı Defter | 03.10.2010

İstanbul

Golden Victory: Acclamation - Golden Country orjinli. Kısrak babası ünlü Sadler's Wells. 3 yaşındaki bu dişi safkan aylardır pistte olmasına rağmen yarış hayatının ilk yarışına 2010 eylülünde çıktı. İlk yarışı derecesiz olarak kayıtlara geçti. 3 ekimdeki koşusu olan 2. yarışında ise ilk kez izleme fırsatı bulduk ve düzlükte akıcı bir şekilde koştu. Atın sorunlarla boğuştuğu kesin. Ancak takibe almakta fayda var. Her an can yakabilir.

3 Ekim 2010

Tay Satışları | Anadolu Tarım İşletmesi

4 Ekim Pazartesi günü Veliefendi'de 2 yaşlı Arap atları satışa çıkacak. Hem TAY Tv hem de TJK TV canlı olarak yayın yapacak.

Satış kataloğuna baktığımızda ise çok güzel atlarla karşılaşıyoruz. Açık arttırmada büyük rekabetin yaşanabileceği atlar var.

Karaüzüm, Altuğhan, Cihanefe, Halilim gibi atlar başarı sahibi kardeşleri sayesinde sahneye çıkacak gibi.



Ufukbir'in anne kardeşi olan Cihanefe ve Hayatım'ın anne kardeşi olan Halilim'in yüksek satış bedeline ulaşması olası gözüküyor.

Tay satışları da aynı yarışlar gibi rekabet, taktik ve mücadelenin üst düzeye çıktığı organizasyonlardır. Herkes için hayırlısı olsun diyelim şimdiden.
Related Posts with Thumbnails