9 Aralık 2011

'Zaten Koşmayacak Atların' Koşuları: Bölünen Maidenlar Sorunu




Yarışseverin en çok rahatsız olduğu konuların başında maiden yarışlar ve bu yarışlardan çıkan atlar sorunu geliyor. Sezon başlarında sayısı daha az olmakla beraber, sezon bitişine doğru yarıştan 'çıkan at' pratiği artıyor. Peki koşmayacak atı yarışa deklare etmenin sebebi nedir, neden Arap atları kayıtlı oldukları maiden yarıştan koşu günü çıkıyor? İşte bu konu hakkında bilinmesi gerekenlere değineceğiz.



Maiden yarışlarının bölünmesi ile ilgili hüküm şudur;
ç) Maiden koşularda, 18.maddede belirtilen at sayısından fazla atın, deklare olması halinde (İki yaşlı İngiliz ve üç yaşlı Arap taylarının Maiden koşularında 15 den fazla tay deklare edildiğinde 18.maddede belirtilen at sayısı dikkate alınmadan bölünür) bölünme en fazla üç koşu olacak şekilde Teknik Büro tarafından kura ile fazla atlar elenir. Fazla atların kura işlemi bittikten sonra, erkek ve dişilerin, bölünen taraflara sayıca dengeli dağılımını sağlamak üzere ayrı ayrı kuraya tabi tutularak bölünür.
Maiden yarışların bölünmesinin sebebi nedir?
Bu uygulama son derece masum ve kabul edilebilir gerekçelerle yürürlüğe girmiştir. Nedir bu sebepler? Arap atları 3 yaşında, İngiliz atlar ise 2 yaşında koşulara katılmaya başlıyorlar. Bebek sayılacak bu canlıların yarış hayatlarının başında, koşu koşma alışkanlığı kazanmış olmaları beklenemez. Elbette koşu koşabilme seviyesine gelene kadar pek çok idmandan geçiyorlar. Fakat, büyüklerimiz derler ya, yarış tecrübesi farklıdır. Atlar koşu içinde neler yapması gerektiğini, bir anlamda 'koşmasını' yarış içinde öğreniyorlar. Yarış içinde jokeyini zor durumda bırakabilecek ani hareketler yapabiliyorlar. İşte tam da bu nedenle bu atların koşularının çok sayıda atla yapılacak olması ciddi tehlike arz eder. Bir atın yarış içindeki ani bir içe ya da dışa kaçışı kalabalık grupta zincirlieme bir kazaya neden olabilir. Bu risk her yarışta vardır ancak koşu hayatına yeni başlayan atlar için daha yüksek seviyededir. Olası kazaların önüne geçilmesi, yarışların bölünmesinin temel nedenidir.
Madem durum bu, neden maiden yarışların bölünmesine itiraz ediyorsunuz?
Şeklinde soruyla karşılaşmamız olası. Son Viraj Dönülüyor'un itirazı maiden yarışların bölünmesine değil, bölünme tarzına ve bu bölünme olayının pratikteki uygulamasına yöneliktir. Bir başka deyişle etik değeri sorguluyoruz. Kanımız odur ki, maiden, şartlı 1 koşularda, özellikle araplar yarışlarında, çıkan atların çok az bir kısmı yarışta koşulma niyetiyle deklaresi yapılıp, anlık sorunlardan dolayı koşmaz. Kalan çoğunluğun yarıştan çıkacağı, koşu başlamadan bellidir.

Koşmayacağı belli atlar neden yarışa kayıt oluyor, sonra yarıştan çıkartılıyor, bu atları kayıt ettirmenin amacı nedir?
Arap yarışlarında maiden koşulara 'zaten koşmayacak atların' kayıt ettirilmesi yukarıda değindiğimiz hükümden yararlanılarak gelir arttırma amacı taşır. Bahsi geçen hükmün arkasından dolanılarak, yani bu hüküm kullanılarak yarışlar bölünmektedir. Buradaki yegane amaç koşuya kayıtlı at sayısını arttırak, koşunun 2'ye hatta 3'e bölünmesini sağlamak, bu şekilde tek bir ikramiye için değil 2, hatta 3 ikramiye için koşma fırsatı elde etmektir. Bir başka şekilde söylersek ne kadar çok koşu o kadar çok para. Yarışlara katılacak tüm ilgililerin işine gelen, yarış ikramiyesinden pay alma ihtimallerini arttıran bu duruma itiraz etmemeleri normal. Ancak biz bu tavrın at yarışlarının doğasına aykırı olduğunu vurgulamakla beraber, etik dışı bir davranış olduğunun altını çiziyoruz.
Daha da acı olan bunun herkesin gözü önünde yapılıyor olması. Yarış düzenleme komiteleri daha koşuların hangi sırayla düzenleneceğine karar verirken, deklareler üzerinden hangi koşuda hangi atların çıkacağı üzerine fikir yürütüyor. Çünkü 'koşmaması için kayıt olan atların' genellikle deklarelerinde görece az şans bulan ya da hiç bulamayan apranti kardeşlerimiz görülüyor. Yarış düzenleme komitesi de bu verilerden yola çıkarak, yarışseverleri düşündükleri için(!) çıkacak atların sayısının fazla olduğu koşuları altılı ganyan haricinde bırakıyorlar. Bir de buradan yakın.
Peki atlar kendilerine, 'koşu bölme görevi' yüklenmesini hissediyorlar mıdır? Böyle bir duruma düştükleri için üzülüyorlar mıdır, ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails